Ahmet Unal Eski Anadolu Siyasi Tarihi 1 2018 PDF

Title Ahmet Unal Eski Anadolu Siyasi Tarihi 1 2018
Author Ahmet ÜNAL
Pages 41
File Size 16 MB
File Type PDF
Total Downloads 50
Total Views 135

Summary

Bilhassa okul sıralarında tüm sosyal bilimler arasında her ne kadar sevilmeden okunan dersler ara- sında yer alırsa alsın, tarihin toplumlarda ve bireyler üzerinde inkâr edilemeyecek kadar büyük etkisi ESKİ ANADOLU ve önemi vardır. En başta ulusların üzerinde oturdukları toprakların altında kök salm...


Description

Bilhassa okul sıralarında tüm sosyal bilimler arasında her ne kadar sevilmeden okunan dersler arasında yer alırsa alsın, tarihin toplumlarda ve bireyler üzerinde inkâr edilemeyecek kadar büyük etkisi ve önemi vardır. En başta ulusların üzerinde oturdukları toprakların altında kök salmış mazi oluşturması yanında, günümüze ve geleceğe ışık tutan, yol gösteren bir meşale olması gelir. Sevilmemesi ise içerik ve niteliğinden değil tamamıyla hem yazanların, hem de okutanların pedagojik hataları ve beceriksizliklerinden kaynaklanır; çünkü geçmiş zaman olgusuna, kavramına ve tarihinin derinliğinin arzettiği karmaşık düşünce yapısına henüz sahip olmayan çocuğa zorla ve en eski devirlerden başlanarak tarih öğretilemez; bu kadar uzun zaman kavramı onun fantazisinin kapasitesi dışında kalır. Dolayısıyla öğretim, yakından uzağa, yani güncelden geçmişe doğru yapılmalıdır. Bundan dolayı tarih merakı çoğu insanda ancak sınıf geçme ve iyi not alma kaygıları atlatıldıktan sonra başlar ve gerçek ve sağlıklı olanı da zaten budur. Tarih yazımında ilk başta yazarının olayları kendisinin çok iyi araştırmış ve öğrenmiş olması ve aşırıya kaçmadan özgün yorumlarını katması, belgelerin sustuğu olaylar arasında sıkışmış kalmış olan ara geçişleri ve ilişkileri tesis etmesi, açıklaması ve konuları dikkatle seçmesi ve sunması kaçınılmazdır; anlatım, yani sunum çok önemlidir. Bu açıdan tarihçi bir bakıma bir aşçı gibidir. Elinde mevcut bol miktarda malzemenin hangilerini, hangi miktarda ve hangi sıraya göre tenceresine koyacağını, içine ne gibi baharatlar ekleyeceğini, nasıl pişireceğini, en önemlisi, nasıl süsleyeceğini ve servis edeceğini çok iyi bilmek zorundadır. Aksi halde ne kadar gerçek ve heyecanlı olursa olsun, kötü bir dille anlatılan tarihî olayları hiç kimse okumaz. Kaynaklara sıkı sıkıya bağlılık elbette kaçınılmaz ön şarttır ama bunu yaparken olayları kronik yazar gibi kuru kuru sunmak, kaynakların naklettiği tüm yeknesak olayları tekrar etmek de okuyucuyu sıkar ve birkaç safya okuduktan sonra kitabı bir tarafa bırakmasına neden olur. Diğer taraftan illâ da sevdireceğim diye aşırıya kaçması baharatın dozajını abartmaya benzer ve yazılanları tarih olmaktan çıkarır ve her nedense herkesin pek hoşlandığı tarihî roman kılıfına sokar. En iyisi ve başarılısı, ikisinin tam arasındaki ortak yolu bulabilmektir.

ESKİ ANADOLU SİYASÎ TARİHİ

Kitap 1: Eski Taş Devri’nden Hitit Devletinin Yıkılışına Kadar (M. Ö. 60.000-1180)

Tarihin ham maddesi olaylara tanık olmuş kişilerin yerini tutan yazı ve yazılı kaynaklardır. Hiçbir bilim dalı metinlere bu derecede bağımlı değildir. Yazısız dönemlerin tarihi olamaz; sadece ketüm arkeolojik buluntulara zorla yamanan fantaziler ve kıyaslamalarla kurgulanan bu yarım yamalak bilgilere öntarih (prehistorya) denir. Arkeolojik buluntuların sessizliğini bozan tek şey sadece ve sadece tahmin ve yorumdur ama yorumların mutlaklığı nerede görülmüştür ki! Burada olaylardan (fact) çok tahmin, benzetme ve fantaziler konuşur. Tarih ve arkeoloji zengini Anadolu’da gerçek tarih uygar Mezopotamya ve Mısır’da yazının keşfinden tam bir buçuk bin yıl sonra, yani M. Ö. 2000’lerde Asurlu tüccarların yazma sanatını Anadolu yüksek yaylalarına getirmeleriyle başlar ve 1650’lerden sonra Hitit devletinin kurulmasıyla daha da sağlamlaşır ve resmiyet kazanır. Bu oluşum Türklerin Arap harflerini almada ve Pers-Arap uygarlığı içine girmelerindeki gecikmeye ne kadar benziyor, değil mi? Çünkü Anadolu coğrafyasının özellikleri böyle gerektirmektedir! Optik olarak öne çıkan görselliği dolayısıyla arkeolojik eser bolluğuyla ün yapıyormuş gibi olsa da, Anadolu aynı zamanda dil zengini bir ülkedir ama soyutluğu ve görselliğinin eksikliği dolayısıyla bir türlü öne çıkamamakta, maalesef arkeolojinin gölgesinde kalmaktadır. Bir de görkemli vitrinlerde sergilenen arkeolojik buluntuların aksine, yazılı belgeler hep depolarda, karanlık arşivlerde ve çekmecelerde saklanır. Bu, museolojinin ve eskiçağ tarihi bilimlerinin bir ayıbıdır. Halbuki dil kalıntıları arkeolojik eserleri yapan uygar insanların geride bıraktıkları sanat eserlerinden kat kat değerlidir ve siyasî ve kültürel tarihin paha biçilmez ham bilgileriyle doludur. Onlar olmadan vitrinleri süsleyen o eserleri, donuk suratlı ve suskun heykelleri konuşturmaya olanak yoktur. Dil, onların kanı, canı ve etidir. Kaynaklar Eski Asurca ve Hititçe yanında diğer yerli ve komşu dillerde saklıdır. Anadolu’dakilere Hattice, Hurrice ve hiyeroglif Luvicesi eklenir. Komşu diller arasındaysa Sümerce, Babilce, Asurca ve Mısır dilleri yardıma koşar. Demir Devrinde ise yeni gelen göçlerle dil koleksiyonu bir yarım düzine daha zenginleşir. Bu kitap Eski Taş Devri’nden Hitit devletinin yıkılışına kadar geçen altmış bin senelik Anadolu öntarihini ve tarihini kapsar ve tüm birinci elden yazılı kaynaklar ve arkeolojik buluntular didik didik edilerek yazılmıştır. Zamansal, tematik ve coğrafî kapsam, kaynakların tenkid süzgecinden geçirilerek istisnasız kullanımı, belgelerin elverdiği ölçüde en ufak ayrıntılara kadar giren derin içeriği ve sunuş ve anlatımdaki özellikleriyle kitap iddialıdır. Bu şekliyle eşsiz ve benzersizdir. Tekrar tekrar okunan ve acımasız bir tenkid süzgecinden geçirilen belgeler tarihlemedeki tüm güçlüklere rağmen istisnasız ait odukları yerlerde kullanılmaya çalışılmış, izlenen yöntem, sorular, sorunlar, karmaşık olayların tahlili ve tüm diğer olaylar enine boyuna tartışılmış, açıkca ortaya konmuş ve en önemlisi herkesin otorite bildiği fosil bilgiler ve hurafeler acımasızca ortaya çıkarılmış ve gerekçeleri gösterilerek, ispatlanarak temizlenmiştir. Dildeki sadelik ve akıcılık çok başarılıdır. Sıkılmadan tamamı veya bölüm bölüm okunabilecek bir yapıya sahiptir. Yeri geldiğinde belgelerin tercümesi tıpa tıp verilmiş, içinden çıkılamayacak durumlarda bizzat okuyucu “tarih laboratuvarı”nın içine sokulmuş, araştırmalara ortak edilmiş, yani onun yardımına baş vurulmuştur. Böylece belgeyle direk karşı karşıya gelen okuyucu, belki de farkında olmaksızın ve büyük bir hünerle (çünkü böylesi zorla sokmaktan daha iyi!), çıkarılan sonuçlara, yapılan yorumlara ve tartışmalara ortak edilmiş, tarih yazımı metodolojisinin içine çekilmiştir. Hiç kuşku yok, ona verilen bu onurlandırıcı hakemlik rolü veya jüri üyeliği, onun daha dikkatli, sevecen ve bilinçli okumasını sağlayacaktır.

(Büyük boy bir haritayla birlikte)

AHMET ÜNAL

ESKİ ANADOLU SİYASÎ TARİHİ Kitap 1 Eski Taş Devri’nden Hitit Devleti’nin Yıkılışına Kadar (M. Ö. 60.000-1180) (Büyük boy bir haritayla birlikte)

Ahmet ÜNAL

ESKİ ANADOLU SİYASÎ TARİHİ Kitap 1 Eski Taş Devri’nden Hitit Devleti’nin Yıkılışına Kadar (M. Ö. 60.000-1180) AHMET ÜNAL

Yayınlayan Şükrü Devrez

Kapak Tasarımı Ahmet Ünal, Hamza Ekmen

Kitap Tasarımı Mustafa Can

Yayına Hazırlık ve Düzenleme Engin Devrez

Bilgin Kültür Sanat Şti. Ltd. Selanik 2 Cad. 68/4 Kızılay-Ankara Tel: 0312 419 85 67 / Sertifika No: 20193 www.bilginkultursanat.com.tr / [email protected]

ISBN: 978-605-9636-40-7

©2018 Bilgün Kültür Sanat Yayınları Yazarın ve yayınevinin yazılı izni olmadan hiçbir şekilde kopyalanamaz, çoğaltılamaz.

Baskı: Ankara Ofset Büyük Sanayi 1. Cadde Necatibey İş Hanı Alt Kat No: 93/43-44 İskitler-Ankara Sertifika No: 101793

İÇİNDEKİLER Önsöz............................................................................................................................17-38 Sunuş.............................................................................................................................39-52 I. Anadolu Fizikî ve Tarihî Coğrafyasının Öne Çıkan Özellikleri ve Sunduğu Sayısız Nimetler ve Engeller.................................................................................................53-56

1.Küçük Asya Avrupa’da mı, Yoksa Asya’da mı Yer Alıyordu Ezelî Tartışması: Asya İle Avrupa Arasındaki Sınırlarda Yaşanan Sürekli Gel Gitler....................................57-62



2.Anadolu Tarihî Coğrafyasına Devam...................................................................62-95



3.Anadolu’dan Tamamen Farklı Bir Mekân: Kilikya Çukurova Coğrafyası........96-104



4.Amanosların Ötesinde Gene Farklı Bir Bölge: Amik Ovası ve Suriye............104-106

5.Kara Kavmi Hititlerde Deniz ve Denizcilik.....................................................106-107

6. Ülkenin Can Damarı Akarsular, Göller ve Sulak Alanlar...............................107-108



7.Anadolu’nun İklimi Hakkında.......................................................................... 109-111



8.Ormanların Başına Gelenler Anadolu’yu Stepe Çeviriyor ve Ekolojik Felâketle Sonuçlanıyor..................................................................................................... 111-121



9.Felâketler Sonucu Doğada Meydana Gelen Jeolojik Değişiklikler ve İnsan Yaşamı Üzerine Olumsuz Etkileri.................................................................................121-124

II. Anadolu Tarihî Coğrafyasının Ezelî Baş Ağrısı: Eski Kent, Dağ ve Irmakların Yerlerinin Belirlenmesi Meselesi ..........................................................................................125-126 III. Eski Anadolu’da Dolaşmanın Güçlükleri: Yollar, Köprüler ve Geçitler.............127-135 IV. Eski İnsanlarda Çevre ve Coğrafya Bilgilerinin Sınırları Hakkında Birkaç Söz.......................................................................................................................136-146 V. Osmanlılar, Eski Önasya ve Anadolu Kültürleri, Arkeoloji, Ölü Diller ve Epigrafik-Arkeolojik Yeni Keşifler.......................................................................147-151

1.Batı Geri Kalmışlık İçinde Uyuyan Anadolu Topraklarının Bir Zamanlar Uygarlık Beşiği Yerlerden Biri Olduğunu Görüyor ve Hemen Mercek Altına Alıyor....151-159

2. Müze Kurma Fikri Nereden Kaynaklanmaktadır?..........................................159-161 3.Türklerin Batılı Kavimler Arasına Kabul Edilmeleri ve Kökenleriyle İlgili Görüş ve Düşünceler........................................................................................................161-162 4.Osmanlılar ve İslâm-Türk Öncesi Eski Eserlere Karşı Tutumları....................162-164 5.Osmanlı’da Müzeciliğin Gelişmesi..................................................................164-175

6.1884 Tarihli Âsâr-ı Atîka Nizamnamesinin Hazırlanması ve Yürürlüğe Girmesi.............................................................................................................175-176

7.Sonuç....................................................................................................................... 176

VI. Mağaralarda Sürdürülen “Berbat, Hayvanca ve Kısa Hayat”: Yazının Gelişine Kadar Anadolu Prehistoryasının Anahatları

Paleolitik Dönem (Taş Devri)..............................................................................177-183

VII. Mezolitik veya Epipaleolitik Dönemde Anadolu..................................................... 184 VIII. Uygarlaşma Yolunda Dev Adım: Neolitik Çağda (yaklaşık 8000-5500) Anadolu 185-189.............................................................................................185-189

1.Küçücük Çorak Bir Tepedeki Taş Yapılar Bir Devre Damgasını Vuruyor ve Büyük Bir Sansasyon Yaratıyor: Göbeklitepe’nin Sakladığı Sanılan Sırlar.......................190-196



2.Arkeolojide Eksik Olmayan Skandallar Nedeniyle Bir Ara Unutulur Gibi Olan Çatalhöyük Yeniden Ön Plana Çıkıyor ve Uygulanan Kazı Teknikleri Arkeolojik Araştırmalarda Devrim Yaratıyor.....................................................................196-198



3.Yapmacık Konutlar İnşa Ediliyor, Mağaralar Tarihe Karışıyor: Neolitik Çağ Mimarisinin Özellikleri...............................................................199-204

4.Magna Mater Denen Şişman Kadın Figürleri Ne İşe Yarıyordu?....................204-209

5.Sonraki Fırtına, Yağmur ve Bereket Tanrısı’nın Fetişi Boğa Tapınımı Öne Çıkıyor..................................................................................................................... 209



6.Öbür Dünyayı Evin İçine Taşıyan ve Ölülerle Koyun Koyuna Sürdürülen Bir Yaşam: Neolitik Dönem Ölü Gömme Adetleri ............................................................ 209-211



7.Mersin Yümüktepe ve Tarsus Gözlükule‘de Neolitik......................................212-215



8.Neolitik Çağ Ekonomisinin Anahatları............................................................215-216

IX. Anadolu’da Kalkolitik Çağ.................................................................................217-229 X. Ve Metallerin Peynir Gibi İşlendiği, Eritilip Balmumu Gibi Döküldüğü Çağ Geliyor: Eski Tunç Çağı‘nda Anadolu...............................................................................230-235

1.Eski Tunç Çağı‘nda Batı Anadolu....................................................................235-238



2.Güneydeki Semitik Kavimlerin Emperyal İhtirasları Anadolu İçlerinde Bile Hissediliyor: Akad Kralları Sargon ve Naramsin’in Anadolu Seferleri Bir Askerî İşgali Birlikte Getirmiş Olmasındı?.................................................................238-246

XI. Anadolu Yazıyla Tanışıyor ve Şimdi Nihayet Gerçek Tarih Başlıyor: Eski Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nda Anadolu Tarihi...................................................................247-252 1.Tekstil Ticaretiyle İlgili Eski Asurca Bir Mektubun Tercümesi.............................. 253

2.Tekstil ve Kalay Nakli ve Satışıyla İlgili Eski Asurca Bir Metin............................ 253



3.Çağın Stratejik Cevheri ve Onca Oyalama ve Asılsız İddialara Rağmen Nihayet Anadolu’da Bulunmadığı Anlaşılan Kalayın Kaynağı Neredeydi?..................254-255



4.Diyasporada Ticaret ve Değişik Bir Yaşam......................................................255-259



5.Eski Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nda Anadolu’nun Etnik Yapısı.......................... 260



6.Bir Türlü Yanıtlanamayan Soru: Koloni Çağı’nda Hititler Var mıydı, Nerelerde Yaşıyorlardı?.....................................................................................................260-261



7.Abartılı Sorunlardan Birisi Daha: Luvi Varlığı................................................261-262



8.Anadolu’nun Yerlileri Oldukları Sanılan Halk Hatti Varlığı................................... 262



9.Herkesin Kuzey Mezopotamyalı Sandığı Hurriler Daha Bu Devirde Anadolu’ya Kadar Yayılmışlardı................................................................................................. 262



10.Ticaret Kolonileri Devrinde Yerel Anadolu Krallıkları ve Kralları...................... 263



a. Ticaret, Bolluk ve Refah Merkezi Kaniš/Kaneš Krallığı............................264-265



b. Anadolu Siyasî Birliğine Doğru Atılan İlk Emperyal Adımlar: Kuššara Kral Anitta’nın Yayılmacı Politikaları................................................................265-270



c. Dağlara Terkedilmiş Mucize Bir Çocuk Mama’da Büyük Kral Oluyor: Anumhirbi’nin Kurduğu Yıldırım Devletin Ünü Bir Anda Önasya’ya Yayılıyor.....................................................................................................270-277



d. Cihan İparatorluğunun Ne Olduğunu Akad Krallarından İlk Öğrenen Purušhanda/ Purušhattum’da da Büyücek Bir Krallık Kuruluyor.......................................... 277



e. Sonraki Hitit Baş Kenti Hattuš’ta Kendi Kabuğuna Çekilmiş Mütevazi Bir Krallık Kuruluyor....................................................................................................277-278



f. Zalpa/Zalpuwa Krallığının Liderliğe Soyunması ve Bu Benzersiz Kent Devletinin Sakladığı Gizinler.......................................................................................278-283

11.Ve Koloni Çağı’nın Sonu Geliyor. Ticaretle Birlikte Refah da Bitiyor ve Anadolu Bir Kez Daha Karanlıklara Gömülüyor................................................................283-284

12.Koloni Devrinden Geriye Kalanlar: Kültepe Sanatının Gerçek Sahipleri Kimlerdi?........................................................................................................284-286



13.Hint-Avrupa Anavatanı ve Avrupa Yolunda Heba Edilen Yıllar....................287-293

XII. Tarih Bilincinin Yetersiz Kaldığı Zayıf Bir Nokta: Hititler Kendilerinden Önce Yaşayan Kavimler Hakkında Neler Biliyorlardı? ............................................294-300 XIII. Anadolu Tarihinin Yapısı ve Siması Değişiyor: İşte Gerçek Hititler Şimdi Geliyorlar!

1.Hititlerin Yeniden Keşfi ve Hititçenin Çözülmesi............................................301-317



2.Hitit Devletinin Kökenleri ve Kuruluş Yılları..................................................317-318



3.Devlet Nedir, Kimler Tarafından, Niçin ve Nasıl Kurulur?.............................318-326



4.Anadolu’ya Çivi Yazısının Tehirli Gelişi: Mevcut Belge ve Kaynaklarla Nasıl Bir Tarih Yazılabilir?..............................................................................................326-331



5.Modern Hitit Tarih Yazımının Kısa Tarihçesi ve Günümüzde Ulaştığı Durum...............................................................................................................331-334

XIV. Hitit Tarihi

1.Hitit Kral Listesi...............................................................................................335-336

2.Ab urbe condita Sorunu Hititlerde de vardı: Erken Çağda Başkentler ve Devlet Kurucuları Üzerinde Dolaşan Efsane Bulutları................................................336-338

3.Eski Hitit Çağı’nın Amansız Düşmanları Hurriler ve Günlük Yaşamın Parçası Haline Gelen Hurri Savaşları.......................................................................................339-341



4.Hattušili Öncesi Hitit Klan Şefleri Kimlerdi?..................................................342-346



5.Ve Anadolu Despotizmle ve Üniter Devletle Tanışıyor. Arslanlar Gibi Kükreyen Azgın Bir Adam Kral Oluyor: I. Labarna veya I. Hattušili (yaklaşık 1650-1625)........................................................................................347-364



a. Çağın Avrupası Kuzey Suriye’ye Sonu Gelmez Yıkıcı Akınlar Başlıyor......................................................................................................364-366



b. “Kent Deviren” Bir Kralın Önderliğinde Eski Anadolu Kentleri Tek Tek Yok Ediliyor: Baş Rakiplerden Šanahuitta’nın Akibeti.....................................366-367



c. Hedef Gene Kuzey Suriye: Yok Edilme Sırası Bu Kez Köklü Kuzey Suriye Kenti Zalpa’da......................................................................................................367-373



d. Azgın Kralın Batı Anadolu ve Arzawa Seferi............................................374-375

e. Nenašša ve Ulma’ya (Akadcası Ullama) Hücum ......................................375-376

f. Šallahšuwa ve Diğer Kentlere Saldırı................................................................ 376

g. Kent Yıkımına Devam: Haššu Kuşatması ve Savaşları.............................377-380 h. Şaibeli...


Similar Free PDFs