1487 yılına ait tahrir defterine göre 15. Yüzyılda Bursa Şehrinde Toplumsal ve Ekonomik Yapı PDF

Title 1487 yılına ait tahrir defterine göre 15. Yüzyılda Bursa Şehrinde Toplumsal ve Ekonomik Yapı
Author Raif Kaplanoğlu
Pages 14
File Size 1.6 MB
File Type PDF
Total Downloads 109
Total Views 639

Summary

Bursa Araştırmaları Dergisi Yerel S(reli Yayın Yıl: Sayı: Bahar Sahibi ve Sorumlu Müdürü Bursa Araştırmaları Vakfı BURSAV adına Mehmet Nuri Kolaylı Yayın Yönetmeni Raif Kaplanoğlu Yayın Kurulu Mine Akkuş Dr., Cumhuriyet Tarihi Cafer Çitçi Doç. Dr., Kurumlar Tarihi Neslihan Dostoğlu Prof. Dr., Mimarl...


Description

Bursa Araştırmaları Dergisi Yerel Süreli Yayın Yıl:8 Sayı:32 Bahar 2011 Sahibi ve Sorumlu Müdürü Bursa Araştırmaları Vakfı (BURSAV) adına

Mehmet Nuri Kolaylı Yayın Yönetmeni

Raif Kaplanoğlu Yayın Kurulu Mine Akkuş (Dr., Cumhuriyet Tarihi) Cafer Çiftçi (Doç. Dr., Kurumlar Tarihi) Neslihan Dostoğlu (Prof. Dr., Mimarlık) Aziz Elbas (Harita) Hasan Ertürk (Prof. Dr., Şehircilik Tarihi) Mefail Hızlı (Prof. Dr., Kurumlar Tarihi) Necmi Gürsakal (Prof. Dr, Ekonomi) Mustafa Kara (Prof.Dr., Tasavvuf) Yusuf Oğuzoğlu (Prof. Dr., Osmanlı Tarihi) Zeren Tanındı (Prof. Dr., Sanat Tarihi) Hacı Tonak (Edebiyat Tarihi) Esat Uluumay (Folklor) Şaban Yalazı (Karacabey)

Editörden Bursa Araştırmaları Vakfı ile M.Kemalpaşa Belediyesi ile birlikte ortak olarak düzenlenecek “M.Kemalpaşa Sempozyumu” 9 Ekim tarihine ertelendi. Yine Bursa Araştırmaları Vakfı ile Orhangazi Ticaret Odası’nın birlikte organize ettiği “Cumhuriyetin 100. (2023) Yılında Orhangazi Sempozyumu” 21-22 Ekim 2011 tarihinde düzenlenecektir. Vakfımızın da desteği ile Bursa’da “Sekizinci Kıta” adlı yeni bir düşünce ve edebiyat dergisi yayınlanmaya başlandı. Yılda 8 kez yayınlanacak olan “Sekizinci Kıta” dergisine başarılar dileriz. Bu sayımızda; Mustafa Kara Hoca, Kubbealtı Yayınları tarafından yayınlanan, Süheyl Ünver’in Bursa Defterleri’ni değerlendirdi. Mefail Hızlı ise bir başka bir “Bursa dostu” olan Abdülbaki Gölpınarlı’nın mektuplarından yola çıkarak Gölpınarlı’nın gözünden Bursa’yı etüt etti. Alper Can, Antik metinler üzerinden Bursa’nın kuruluşu hikayesini, Arkeolog Recep Okçu Yerkapı Mozaiklerini, İsmail Yaşayanlar da Gölyazı/Apollonia’yı yazdı. Restoratör-Mimar Petek Kul, Muradiye Hamamı’nın restorasyon projesini tanıttı. Ali İhsan Karakaş ünlü yazar Lamii Çelebi’nin mirasının dökümünü bulup hazırladı. Turgut Yüce, Yenişehir’de eğitim tarihini, Naci Pehlivan; Gemlik’in ünlü hekimi, devlet adamı ve şairi olan Ziya Kaya’yı, Ekrem Hakkı Peker, ailesinin Kafkaslardan M.Kemalpaşa’ya göç hikayesini yazdı. Ömer Faruk Dinçel, işgal yıllarında Dağlı Efeleri, Arif Ödemiş son saraçlardan Sadık Tanır’ı, Kız Lisesi’nin öğrencileri olan Emre Güler, Burhan Güzel ve Emin Yakut Bursa’da Gezek kültürünü, Nevzat Çalıkuşu ise “Kalgay” dergisinin hikayesini yazdı. Dergimizin 32. Sayısı ile 4. Cildi de tamamlandı. Cilt kapaklarını vakfımız merkezinden temin edilebilir. Gelecek sayıda buluşmak üzere hoşçakalın… Raif Kaplanoğlu

Danışma Kurulu Hüseyin Algül (Prof. Dr., İlahiyat) Nevzat Çalıkuşu (Edebiyat Tarihi) Atilla Çetin (Prof. Dr., Arşivcilik) Osman Çetin (Prof. Dr., Kurumlar Tarihi) Özer Güleç (Folklor) İsmail Kemankaş (Spor) Mustafa Şahin (Prof. Dr., Arkeoloji) Hülya Taş (Yrd. Doç. Dr., Folklor) Mecdi Ulusoy (Tasavvuf) M.Asım Yediyıldız (Prof. Dr., Kurumlar Tarihi) Dilek Yıldız Karakaş (Müzecilik) Düzelti Ömer Güven Leyla Süngü Grafik Tasarım Huriye Bilişik İletişim Tel: 0224 220 29 22 [email protected] [email protected] Basım Yeri BAS GRUP LTD. ŞTİ. Yeni Yalova Yolu 12.km 7. Asmalı Sk. No: 9 Osmangazi / BURSA Tel: 0224 267 25 00 Faks: 0224 267 25 05 BURSAV Yönetim Kurulu Başkan: M. Nuri Kolaylı Başkan Vekili: Yusuf Oğuzoğlu Genel Sekreter: Raif Kaplanoğlu Üyeler: Neslihan Dostoğlu, Nihat Balkan, Sena Kaleli, Esat Uluumay, Ahmet Erdönmez DERGİ TEMİN YERLERİ Irgandı Köprüsü üzeri 8 nolu Merkez Bursa Kent Müzesi Asa Kitabevi (Sönmez İş Sarayı Zemin Kat) Dergimiz BTSO katkılarıyla basılmaktadır.

İçindekiler

Yüzyılda Bursa Şehrinde 03 15. Toplumsal ve Ekonomik Yapı Raif KAPLANOĞLU

25. Yılında 15 Vefatının Süheyl Ünver Ve Bursa Defterleri Prof. Dr. Mustafa KARA

Metinler Üzerinden 20 Antik Bursa

M.Kemalpaşa’ya 44 Kafkaslar’dan Bir Çerkes Ailenin Hikayesi Ekrem HAKKI

48 Doktor Ziya Kaya Naci PEHLIVAN

ad Rhnydacum’dan 49 Apollonia Gölyazı’ya İsmail YAŞAYANLAR

Alper CAN

23

Muradiye Hamamı Restorasyonu Petek KAPAR

28

Yerkapı Mozaikleri Recep OKÇU

Yunan İşgalinden 50 Bursa’nın Kurtuluşunda Dağlı Efeler Ömer Faruk DINÇEL

54 Saraç Sadık Tanır Arif ÖDEMİŞ

34 Lamiî Çelebi ve Mirası

58 Yüzyılın Debbağı Vehbi Take

41

62 Gezek Kültürü

Doç. Dr. Ali İhsan KARATAŞ

Yenişehir’de EğitimTarihi Turgut YÜCE

Akın KAZIKLI

Emre GÜLER - Burhan GÜZEL - M. Emir YAKUT

SOSYAL YAŞAM Raif KAPLANOĞLU

1487 yılına ait Tahrir Defteri’ne göre;

15. Yüzyılda Bursa Şehrinde Toplumsal ve Ekonomik Yapı ve 23 numaralı defter eksik olduğu için ancak 44 mahallenin kaydı vardır. Bu deftere göre Bursa şehrinde yaşayanların büyük ölçüde sanatkar olduğu ve genellikle de tekstil sektörünün gelişmiş olduğu anlaşılmaktadır. Defterdeki bilgilere göre Bursalı ulema sınıfının güçlü olduğu anlaşılmaktadır. Ulema sınıfı içinde klasik dönemde pek rastlanmayan Ahi, Sufi, Çelebi ve Mevlana unvanlı kişilere yoğunlukla karşılaşılmıştır. Özellikle Çelebi unvanlı ulema sınıfının toplumdaki en zengin zümre olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim defterde kaydı tutulan eski kölelerin kayıtlarından, eski kölelerin çoğunun çelebi unvanlı zümrenin elinde olduğu anlaşılmaktadır.

Osmanlı Devleti, başta yeni fethedilen leri ile İlhanlılarca da uygulanmaktaydı. Anyerler olmak üzere ülke toprakları üzerin- cak arazi tahrir sisteminin ilk örnekleri İran de yaşayan halkın sayım ve yazımını yap- ve Hint’te uygulandığı kabul edilir. Bu sistırmıştı. Tahrir/yazım en başta timar siste- temi Araplar, Mısır, İspanya, Selçukluların minin bir gereği olarak, bölgedeki gelir kay- uyguladığı bilinmektedir. Ayrıca Roma ve naklarının belirlenmesi amacına dayanıyor- Bizanslılar da, “timarion” adıyla, bu sistem du. Köylünün kayda geçirilmekelinde bulunteydi. durduğu topTahrir işlemi rak ve kazançmerkezi bürokları belirlemek, raside “Nişancı” vergi ve askergözetiminde yülik işlerinin karütülmekteydi. yıt altına alınBölgede tahrir işmaktı. Bu yalemini idare edezımlarda şehir, ne de il yazıcısı, kasaba, köy ve tahrir emini veya çiftlikler birer muharrir denirbirer dolaşıladi. İl yazıcısının rak, yerinde bu riyasetinde defteverilerin tespirin yazılması ve ti esas alınmışdüzenlenmesini tı. Bu yazımlar üzerine alan, işin sırasında vertekniğini iyi bilen gi mükellefleri bir de kâtipler budışında, vergilunmaktaydı. Ayden muaf olanrıca tahrir işlemi lar da belirlenher bölgenin kamekteydi. Bu dısının da gözetivergiden muaf mi ve denetimi alolanların hantında yürütülmekgi vergiden, teydi. Bu işlemde hangi nedenle il-yazıcısının istemuaf oldukladiği bütün yardırı da yazılmamı devletin mali Emirsultan Mahallesi sı adettendi. idari ve adli teşkiBu kayıtlarda latı yapmağa mecsadece belli bir yaşa gelmiş, eli silah tutabi- burdu. İl yazıcısı, muharrir/yazı sıfatlarılen, evli veya bekâr vergi mükellefleri kay- nı taşıyan bu emin ile bir kâtipten oluşan da alınmıştı. Bu nedenle bu tahrir defterle- bu tahrir/yazım kuruluna, yerel eşraf (ehl-i rinde çok sayıda kadının da adı geçmektedir. örf) da yardımcı olurdu. Bu yazım sırasınTopraklı-topraksız köylüler, evli ve mücer- da kurul, sözkonusu bölgeye ait eski deftered/bekar ve bive/kadın mükellefler de ayrı rin bir kopyasını da bulundurulması adetayrı belirlenirdi (1). tendi. Dirlik sahiplerinin huzurunda vergi Osmanlılardan önce Türk-İslam devlet- mükellefi reâyâyı deftere kaydederken, eski

3

SOSYAL YAŞAM defterdeki veriler de böylece güncelleştirirdi. Ölenler kayıttan silinirken, mücerret/bekarlar evlenmişse hane olarak kaydedilir, büluğ çağına gelen çocuklar da mücerred/bekar olarak deftere eklenirdi. Yeni vergi muafiyeti tanınan kişiler ve köyler de, bu durumu kanıtlayarak yeni deftere öylece kaydedilirdi. “Osmanlılarda, timar sisteminin yürürlükte olduğu sancaklarda uygulanırdı. Timar sistemi, bilindiği gibi, devletin birtakım gelirlerini hizmet karşılığında dirlik sahibi denilen ve genellikle askerî-idarî görevler yüklenen kişilere tevcih etmesine dayanır ve bu yolla devlet hem vergi gelirlerini toplamak için büyük bir malî örgüt kurup sürdürme külfetinden kurtulur, hem vilayetlerde düzeni sağlar ve hem de savaşlar için büyük bir askerî gücü elde ederdi” (Barkan 1980; Beldiceanu 1985). Tahrir defterleri Osmanlıların ‘klasik devri’ denilen XV ve XVI. yüzyılda, timar sistemini uyguladıkları bölgelerde, vergi mükelleflerine ait çeşitli bilgileri, vergilerin hangi kişi veya kurumların tasarrufunda bulunduğunu tespit eden ve genelde sancak esasına göre düzenlenen resmî belgelerdi (Barkan 1988; İnalcık 1954). Bu kayıtlar düzenli bir şekilde bir yerin fethinin ardından vergi gelirlerindeki bazı değişiklikler nedeniyle, yada yeni bir padişahın tahta çıkması gibi nedenlerle yenilenmekteydi. Ancak 30 yılda bir bu tahrir/yazımın tekrarlanması adettendi. XVI. yüzyılda yaygın bir şekilde yapılan toprak yazımı daha sonraki yıllarda bazı aksamalara uğramıştı. Tahrir/yazım yöntemi, XVI. Yüzyıl sonuna kadar düzenli bir şekilde sürdüğü, XVII. yüzyıl ortalarından sonra çeşitli nedenlerle terk edilmeye başlanıp, yerine yeni yöntemler uygulanmaya başlanmıştı. “Bu defterlerden iki nüsha yazılmaktaydı. Biri Eyalet Beylerbeyine, diğeri ise Padişaha gönderilmekteydi. Bu defterler, defteri düzenleyen kişinin adıyla anılmaktaydı. Ancak, zaman zaman nüfus ve gelir değiştiğinden sık sık bu tahrirler de değişmekteydi. Bu nedenle en son yazılan deftere “Defter-i Cedid” (Yenidefter), ondan öncekine “Defter-i atik”, onundan da eskisine ise “Defter-i Köhne” denilmekteydi.” Osmanlı döneminde kesin olarak hangi tarihte bu tür sayımların başladığı bilinmemektedir. Günümüze ulaşan en eski tarihli defter olan 1431 tarihli Arvanid Sancağı defteri Halil İnalcık tarafından 1954 yılında yayınlanmıştır. Tahrir defterlerinin bir başka türü olan rûznâmçe yada

4

derdest adı verilen defterler ise, bir bölgede iki tahrir/yazım arasında geçen zaman süresince yapılan, idari değişiklikler, timar tevcihleri ve vergi muafiyetleri gibi sürekli işlenen defterlerdi. Bu defterler bir tür icmal/ özet defterleridir. Bu defteler, Dîvân-ı hümâyûn’un tahvil kaleminde korunduğu için, sonraları tahvil defterleri olarak anılmıştı. Tahrir defterlerinde Bursa Bursa’da bilinen ilk tahrir/yazım kaydını Çakır Ağa yapmıştı. İstanbul’un fethinde büyük yararlılık gösterin bu ünlü Bursalı kişi, Bursa’da Subaşılık (Emniyet Müdürü) görevinde bulunmuştu. II Murat döneminde yazdığı bu tahrir defterin hiçbir nüshası bulunamamıştır. Bursa’yla ilgili ikinci defter, Mevlana Kirmasti adıyla anılan kişi tarafından hazırlanmıştı. Bu kişinin asıl adı Sinaneddin Yusuf olup, Hüseyin Fakih’in oğludur. Bu kişi, iki kez tahrir yapmıştı. Bu tahrir defterleri de bugün yoktur. 918/1512 yılında Karagöz oğlu Hasan tarafından yapılan tahrirden sonra, 928/1521 yılında Sasa Bey tahriri yapılmıştı (2). Bu defterde daha çok maliye ve vakıf kayıtları vardır. Daha sonra Kanuni döneminde, 1530 yılında da Ahmet ve Kemal Paşa’lar ile Kâtip Abdürrahman tarafından hazırlanan tahrir defterinde maliye ve vakıf kayıtları yer alır(3). 981/1573 yılında ise, Hüseyin Çelebi tarafından hazırlanan tahrir defteri de bugün aynen korunmaktadır (4). 1591 yılında Muallimzade Mehmed Efendi, Kadıasker Yusuf ve 1776 yılında Veziri Osman Paşa tahrir yapılmıştı. 1801 Büyük Bursa yangınından sonra, yıkılan vakıfları Molla Davut tahrir etmişti. 1831 tarihinde, ülke genelinde yapılan sayımın Bursa bölümünü Hafız Ahmet Ağa yaptırmıştı. Bu tarihte de binbaşı ve kaymakam rütbelerinde üçer subay ile kâtiplerden oluşan kurullar tarafından bir anlamda modern anlamda ilk nüfus sayımı yapılmıştı. Bu sayımda sadece vergi yükümlüsü erkeklerin adları ve yaşları ile evli veya bekâr olmaları araştırılmıştı. Bu sayımda kadınların hiçbiri yazılmamıştı (5). 1844 yılında yapılan sayımda ise vergi yükümlüsü kadın-erkek tüm nüfus sayılmıştı (6). Mufassal/Ayrıntılı Tahrir Defterleri Osmanlı tahrir defterlerindeki bu tür veriler ortalama rakamları temsil ederdi. Bu tür bilgiler önce mufassal (ayrıntılı) deftere kaydedilirdi. Bir köyün vergi mükelleflerinin

SOSYAL YAŞAM yazımı sırasında bunların dirlik sahibine ödemekle yükümlü oldukları vergilerin bir senelik toplamı da deftere yazılırdı. Mufassal/ayrıntılı defterlerde ayrıca meslek sahibi kimselerin mesleği de yazılmaktaydı. Özellikle ilmiyeye sınıfı mensupları unvanları ve meslekleriyle ayrıntılı biçimde kayda alınmaktaydı. Vergi veremeyecek kişiler ile sakat ve yaşlılar da bu defterlere kaydolunmaktaydı. Bazı defterlerde köylerin ormanı, merası, yaylağı ve çayırları ayrı ayrı gösterilmekteydi. Mufassal tahrir defterlerinin başında genellikle bir giriş ve ilgili sancak kanunnamesi yer alırdı. Bazı defterlerin başında ise fihristler bulunmaktaydı. Bir kazada/ilçede önce, varsa “nefs” olarak anılan şehir veya kasaba merkezindeki mahalleler, sonra da köyler yazılırdı. Köyün adı, hasılının timar, zeamet, has, veya vakıf olarak mı tahsis edildiği belirtilir. Sonra yetişkin erkekler baba adları ve statüleri gösterilerek yazılırdı. Gayrimüslimler ise genellikle hane ve mücerred ayırımına göre yazılırken, Müslümanlar genellikle tasarruflarındaki toprak miktarı ve medenî durumlarını gösteren işaretlerle kaydedilirdi. Kişilerin kaydından sonra genellikle mahalle veya köy sonunda; toplam hâsılı/geliri ile bu gelirin ayrıntısı, hasıl olan vergilerin çift, mücerred; bennâk, buğday, arpa, pamuk, meyve, sebze, bağ, keten gibi vergiler ayrıntısıyla yazılırdı. İcmal/Özet Tahrir Defterleri Tahrir’de tutulan ve il yazıcısının elinde merkeze götürülen mufassal defterin kısaltılmış şekli olarak, köy adları ve yıllık hasılatın/gelirin toplu olarak kaydedildiği icmal-mücmel [özet] defteri hazırlanırdı. İcmal/özet defterler özellikle XVI. yüzyılda mufassal defterde yer almayan dirlik sahiplerinin isimlerini ve gelir toplamlarını verirdi. Başbakanlık Osmanlı Arşivi tarafından yayınlanan 1530 tarihli 166 Numaralı İcmal Defteri de, özet olup tüm mahalle ve köyleri toplu olarak görebildiğimiz bir defterdir. Bu açıdan çok önemlidir. Bu defter Başbakanlık Arşivi tarafından tıpkıbasım olarak yayınlanmıştır. 78 Numaralı ve 1039/1629 tarihli Anadolu Eyaleti Müsellem İcmal Defteri’nde de Hüdavendigar Livası müsellemleri yer alır. 208 Numaralı ve 977/1569 tarihli Hüdavendigar İcmal Defteri’nde de Bursa’ya ilişkin önemli veriler bulunmaktadır. Bu defter 148 varaktan oluşmaktadır. 198 Numaralı Tahrir Defteri’nde ise tımarlar yer alır. Bu defterde önce

Bursa, sonra İnegöl, Yarhisar gibi nahiyelerindeki tımarlar yer alır. Evkaf/Vakıf Tahrir Defterleri Diğer bir defter türü de Evkaf Defterleridir. Bu defterlerden vakıf olarak tahsis edilmiş yerleşim yerleri hakkında bazen mufassal defterlerde bulunmayan verileri elde edebiliriz. Yine bazı yerlerde, vakfa tahsis edilen yerleşim birimlerinin nüfus ve hasılı/geliri hakkında mufassal defterdekinden farklı bilgiler bulmasak da, vakıf gelirlerinin harcandığı yerler hakkında bilgi edilebilir. 113 Numaralı Tahrir Defterinde ise vakfiye kayıtları yer alır. Vakfiyelerin defterdeki yerleri ve sayfaları aşağıdaki gibidir: Medine-i Münevvere (3-20), Sultan Murad Han [II.Murad] (21-66), Orhan Han [Gazi] (67-78), Sultan Han [Çelebi Mehmed] (79-98), Gazi Hüdavendigar [I.Murad] (99-132), Yıldırım Han [I. Bayezid] (133-154), Hazret-i Emir [Emir Sultan] (155-178), Sultan Bayezid Han [II. Bayezid] (179-188), [Yavuz] Sultan Selim (189-206), Hatuniye Türbesi (207-211), Osman Bey Türbesi (212212), Ertuğrul Mescidi (213-213), Abdal Mehmet (214-214), Geyikli Baba Zaviyesi (215-217), Sultan Mustafa, Abdullah ve Alemşah (218-226), Sultan Mahmut Türbesi (227-229), Sultan Mehmet Türbesi (230-232), Cem Çelebi (Sultan) Türbesi (233-236), Hazret-i Eyyub Ensari (237-242), Ebu İshakiye Zaviyesi (243-246), Cami-i Kebir (Ulucami) (247-250), Sultan Murat Han (Muradiye Medresesi) (251-251), Manastır Medresesi (252-253), Orhan Bey Türbesi (254-256), Süleyman Paşa Camii (257-257), Postinpuş (Baba) Zaviyesi (257-259), Süleyman Paşa Medresesi (260-260), Orhan Çelebi (261-262), Alaaddin Bey (263-267), Kızılcatuzla Medresesi (268-270), Karacabey Gazi Hüdavendigar Camii (270-270), İnegöl Gazi Hüdavendigar Camii (270-271), Kablıca Hamamı (272-272), Karacabey Bayezid Hüdavendigar (272-272), Eski ve Yeni Han (272-272), Yarhisar Gazi Hüdavendigar Camii (273-273), Pınarbaşı’ndaki Kalenderhane Vakfı (274-274) 453 numaralı defter Hüdavendigar Livası’nda bulunan amme evkafını ve mülkleri ihtiva etmektedir. 1-14. sayfalarda Bursa, 14-22. sayfalarda Kite, 22-27. sayfalarda Karacabey, 27-32. sayfalarda Ulubat, 32-42. sayfalarda M.Kemalpaşa nahiyeleri vakıfları yer alır. 271-272. sayfalarda ise Bursa’daki emlakleri, sonra da Yenişehir ve İnegöl emlakleri yer alır. Amme vakıfları ve Karacalar Cemaati’nin kayıtlı ol-

5

SOSYAL YAŞAM duğu 531 Numaralı Mufassal Evkaf Defteri’nde de, Orhaneli ile başlayıp sonraki bölümlerde İnegöl, Karacabey, M.Kemalpaşa, Kite ve Bursa’daki vakıflar yer alır. 1020 Numaralı Tahrir Defteri ise Sultan II. Murat’ın vakıflarını ihtiva etmektedir. 22. Sayfada İnegöl, 29-36. sayfalarda Karacabey, 42-48. Sayfalarda Kite, 58. sayfada ise Bursa’daki Muradiye Medresesi vakfı yer alır. 1033 Numaralı Tahrir defterinde ise Medine-i Münevvere vakıfları yer alır. Bu defterin 12-17. sayfalarında Kite, sonra Karacabey yer alır. 1064 Numaralı Tahrir Defteri’nde ise I. Murat’ın vakıfları yer almaktadır. 2-9. sayfalarda Kite, 8-11. sayfalarda Bursa, 14. sayfada ise Karacabey vakıfları yer alır. 570 Numaralı, 1573 tarihli Hüdavendigar Mufassal Evkaf-ı Selatin Defteri de 270 varak olup 617 Numaralı defterde özeti yer alır. 580 ve 585 Numaralı, 981/1573 tarihli Hüdavendigar Mufassal Evkaf-ı Amme Defteri de iki cilttir. Bu defterde Orhaneli ve Karacabey yer alır. 1487 Tarihli 23 Numaralı Mufassal Defteri’ne Göre Bursa şehri Mehmet adlı bir kişi tarafından hazırlanan 892/1487 tarihli Bursa Tahrir Defteri, günümüze dek gelebilen en eski defterdir (BOA.TD. no.23, 44 ve 1050). Bu defterde, daha önce Mevlana Ali, Halil Bey, Şiblioğlu ve Köse adlı kişilerce de tahrirat yapıldığı belirtilmekteyse de bu kişilerin hazırladığı tahrir defterleri hakkında bir bilgi yoktur. 1487 tarihli defter, Bursa’nın nüfus, gelir ve köylerin adları konusunda en eski bilgi veren çok önemli bir kaynaktır. Ancak bu defterin de mahalleler bölümündeki bazı sayfaların yok olması nedeniyle tam olarak mahalleler verilmemiştir. 23 Numaralı Mufassal Tahrir Defteri’nde, Hüdavendigar Livası Kanunnamesi ile livaya tâbi nahiyelerdeki köylerin nüfus ve hasılatını, has, zeamet ve tımarları yer alır. Defterin başına değil de sehven sonuna eklenen ve ters olarak ciltlenen 423. sayfadaki fihriste göre aşağıdaki nahiyeleri ihtiva etmesi gerekir, ancak eksiktir. 1-3. sayfalarda “Kanunname-i Livâ-i Hüdâvendigâr” yer alır. 4-45. sayfalarda ise nefsi Bursa yer alır. 1487 yılında Bursa bölümündeki mahalle bölümü eksik olup sadece 44 mahalle kaydı yer almaktadır. Oysa 1521 yılındaki tahrir defterinde 147+5 toplam 152 mahalle vardı. 1530 yılı defterinde 5 mahallenin adı 1573 yılında yer almazken, aynı defterde 168 mahalle kaydı vardı. 67 Numaralı Hüdavendigar Mufassal Tımar Defteri 255 varak olup 981/1573 tarihlidir. Sayfa 3a da tuğra vardır. Bu defterde; Bursa, Kite, Karacabey, Ulubat, M.Kemalpaşa nahiyelerini kapsıyor. 75 nolu Hüdavendigar Mufassal Tımar Defteri’nde ise Yenişehir ve çevresi yer alır. 981/1573 tarihli olan bu defterde Yenişehir’in dışında İnegöl ve Orhaneli, Ulubat nahiyeleri de yer alır. 111 Numaralı Tahrir Defteri ise Hüdavendigar Livası Kanunnamesi ile livaya tâbi nahiyelerdeki köylerin nüfus ve hasılatını, has, zeamet ve tımarlarını ihtiva eden mufassal defterdir. 2. sayfada kanunname yer alır. Defterin başında kanunname mevcuttur, ardından 7. sayfadan itibaren

6

Bursa Livası Hazreti Emir Mahallesi ile başlamakla birlikte bundan sonra Karagöz (Akhisar) Nahiyesi ile devam etmektedir. Dolayısıyla defterin başı eksiktir. Defterde Yenişehir nahiyesi 323. sayfadadır. 340. sayfaya kadar Kite, sonra da Karacabey, Ulubat, M.Kemalpaşa nahiyeleri yer alır. 515-576. sayfalarda ise Orhaneli nahiyesi vardır. Tahrir defterlerinin başında bulunması adet olan ilgili sancağın kanunnamesi, 1487 tarihli defterde nasıl olmuşsa sona konulmuş. Kanunname’de şunlar yazılmaktaydı: “An niyabet-i Bursa, hassha-i mirliva hâsıl: 342.000. Cem’ân hanehâ-i nefs-i Bursa: 6.457 ‘An hassha-i Hü...


Similar Free PDFs