İngilizce Not - 2019 RH Yökdil Kelime Listesi PDF

Title İngilizce Not - 2019 RH Yökdil Kelime Listesi
Author Once TUS
Course medicine
Institution Gazi Üniversitesi
Pages 138
File Size 1.6 MB
File Type PDF
Total Downloads 467
Total Views 569

Summary

VOCABULARYLISTBu kelime listesi YÖKDİL sınavı Sağlık alanı için geçmiş yıllarda yapılmıştüm ÜDS Sağlık alanı soruları taranarak ve kelimeler sınavlarda çıkmasıklıklarına göre dizilerek hazırlanmıştır.Listede kelimeler alfabetik sıraya göre değil çıkma sıklığına göre vevarsa diğer işlev ile birlikte ...


Description

VOCABULARY

LIST

www.remzihoca.com

Bu kelime listesi YÖKDİL sınavı Sağlık alanı için geçmiş yıllarda yapılmış tüm ÜDS Sağlık alanı soruları taranarak ve kelimeler sınavlarda çıkma sıklıklarına göre dizilerek hazırlanmıştır. Listede kelimeler alfabetik sıraya göre değil çıkma sıklığına göre ve varsa diğer işlev ile birlikte verilmiştir. YÖKDİL’e hazırlanan tüm dostlarımıza başarılar dileriz..

VOCABULARY LIST the

det

of to in I and that that

prep prep prep pron con adv det

-ın, -ın; -e sahip -e, -a; -mek için; için -de, -deki; açısından; içerisinde; -e, -a ben ve o kadar, bu denli şu, o, oradaki

that be it as as have for

pron v pron con prep v prep

şu, o olmak o, onu -dığı için, çünkü, -dıkça, -iken, gibi olarak sahip olmak için; -dır, -dir, -lığına

for from with can can can by not

con prep prep mod n v prep adv

çünkü -den, -dan, itibaren ile; -e sahip, -lı, -li - e bilmek metal kutu konserve yapmak -ın tarafından; -e kadar; -erek; ile -me/ma

not on people they passage or more

adv prep n pron n con q

öyle, böyle -de, -deki; üzerine, hakkında; -den sonra insanlar; halk onlar geçiş, bölüm ya da, veya; aksi takdirde, yoksa daha çok, daha fazla

but but their this this which which

con prep det det pron det pron

fakat, ama, ancak -den hariç onların bu bu, şu -ki o hangi, hangisi

may May one one one at body

mod n pron v q prep n

-e bilmek Mayıs bir şey, biri, kişi bir bir, bir tane -de, -deki; -e, -a beden, gövde; ceset

when when disease some some so

con pron n q adv adv

-dığı zaman, -dığında, -nca ne zaman? hastalık, rahatsızlık biraz, bazı, bir miktar; (herhangi) biri/bir yaklaşık öyle, o kadar

belirleyici

3

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST so

con

bu yüzden

so than most most blood will will

adv prep adv q n mod n

de, da -den, -dan (daha) en, en çok çoğu, büyük bir kısmı kan -ecek, -mısınız irade, istek; vasiyet

if all there there you cell many

con q adv pron pron n q

eğer...-se/-sa, şayet…-se/sa bütün, tüm, hepsi, tamamı orada, burada var, mevcut sen, siz hücre birçok

only only other other about cancer brain out

adj adv adj pron prep n n adv

bir tek, yalnızca yalnız, sadece diğer, başka, öbür diğeri, ötekine hakkında, ile ilgili; yaklaşık kanser beyin dışarda

out health such should do into no

adj n adv mod v prep ex

sönmüş, yanmıyor, hatalı sağlık, canlılık böyle, bu tür -meli/malı yapmak, icra etmek -e , - a (içine doğru) yok, hayır

no would these even even treatment children

q mod pron adv adj n n

hiç -ecekti, -erdi bunlar hatta, bile eşit, pürüzsüz tedavi; davranış çocuklar

who also also because patient patient cause

pron con adv con n adj v

kim ayrıca, buna ek olarak de, da, ayrıca -dığı için, çünkü hasta sabırlı sebep olmak, neden olmak

cause its very very we up

n det adv adj pron adv

sebep, neden onun çok, bir hayli çok biz yukarı, -e kadar

4

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST up up

adj v

ayakta yükseltmek, artırmak

heart used us could through drug any

n adj pron mod prep n q

kalp kullanılmış; alışkın bizi, bize -e bilmek -in içinden, -den geçerek; ile, vasıtasıyla ilaç; uyuşturucu (olumsuz cümle) hiçbiri, hiç; (olumlu cümle) herhangi biri

he how how accord accord human them time

pron pron con n v n pron n

o nasıl; ne kadar nasıl, ne şekilde anlaşma, uzlaşma anlaşmak, uzlaşmak insan onları, onlara zaman, vakit

time what much must must new research

v pron adv mod n adj n

zamanlamak, süre tutmak, hızını ölçmek ne, şey fazla, çok -meli/malı şart, zorunluluk yeni araştırma

research after after often medical over over

v prep con adv adj prep adj

araştırmak -den sonra -den sonra sık sık, çoğu zaman tıbbi, tedaviyle ilgili üzerinden, üzerine; -den fazla; içerisinde bitmiş, son bulmuş

person risk risk well well well well

n n v adv ex adj n

kişi, birey risk, tehlike riske atmak iyi; çok şeeyy, ha!, pekala, peki sağlıklı, iyi kuyu

between his his being first first since

prep det pron n adj adv prep

arasında, arasına onun, ona ait onunki varlık, var olma ilk, birinci ilk olarak, ilk defa -den beri

since system use use year

con n n v n

-dığı için, çünkü; -den beri, -den bu yana yöntem; düzen, düzenek kullanım; fayda kullanmak yıl, sene

5

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST long

adj

uzun

long long usually doctor problem help help

adv v adv n n n v

uzun süre, epey zaman özlemek, çok istemek genellikle doktor, hekim sorun, mesele yardım, çare yardım etmek, yararı olmak

physical age age certain during food found

adj n v adj prep n v

fiziki, bedensel yaş; çağ, devir yaşlanmak, yıllanmak belirli, bazı; kesin, emin -de, -da, sırasında, esnasında yiyecek, gıda kurmak

result result still still still effect normal immune

n v con adv adj n adj adj

sonuç, netice sonucu olmak yine de hâlâ hareketsiz, durgun etki her zamanki gibi, normal bağışık, etkilenmeyen

however just just now now genetic take

con adv adj adv con adj v

ancak, fakat; her ne kadar...se de sadece; biraz önce; tam olarak adil, doğru şimdi, şu an; derhal madem ki, şu durumda kalıtsal, kalıtımsal almak; götürmek

make although among high high vitamin common

v con prep adj adv n adj

yapmak, üretmek -e rağmen, -se de, -e karşın arasında yüksek, çok, fazla yükseklerde, yukarıda vitamin yaygın, sıradan; ortak

before before before those skin life our

con prep adv pron n n det

-den önce -den önce daha önce, daha önceden onlar, şunlar deri, cilt yaşam, hayat bizim

pain become study study symptom two

n v n v n n

ağrı, acı olmak, ...hale gelmek çalışma, öğrenme çalışmak; okumak; araştırmak belirti, bulgu, gösterge iki

6

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST her

pron

onu, ona; onun

known medicine serious though various both condition

adj n adj con adj q n

bilinen, tanınan tıp; ilaç ciddi, ağırbaşlı -e rağmen, -se de, -e karşın çeşitli, farklı (iki şeyin) her ikisi durum, koşul; hastalık

condition need need work work important too

v n v n v adj adv

şartlandırmak ihtiyaç, gereksinim ihtiyacı olmak iş, meslek, çalışma çalışmak, işlemek önemli, gerekli çok, aşırı; de da

way way fact development child developed develop infection

n adv n n n adj v n

yol; yöntem, usul hayli, oldukça gerçek, olgu gelişim, ilerleme çocuk gelişmiş gelişmek, büyümek enfeksiyon, hastalık

different get down down know pressure pressure

adj v prep adj v n v

farklı, değişik almak, elde etmek aşağı çökmüş, yıkılmış bilmek; tanımak baskı, basınç basınç uygulamak

researcher understand fat fat weight clear clear against given then why loss rate rate each lead lead less less like

n v adj n n adj v prep adj adv con n n v q v n adj adj pp

araştırmacı anlamak, kavramak şişman, iri, kalın yağ ağırlık, kilo açık, belli temizlemek, berraklaşmak -e karşı belli o zaman; daha sonra; öyleyse neden, niçin, niye? kayıp; zarar oran, hız değer biçmek, derecelendirmek her, her bir götürmek, öncülük etmek önderlik; kurşun daha az ...-den daha az gibi, ...-e benzeyen

7

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST hoşlanmak, sevmek birkaç

like several

v q

number number while while world always likely

n v con n n adv adj

numara, sayı numaralandırmak -iken; -dığı halde, -e rağmen; halbuki, oysa bir süre, biraz dünya herzaman muhtemel, olası

likely might small same your scientist diet

adv mod adj adj det n n

muhtemelen -e bilir küçük, ufak, az aynı senin, sizin bilim adamı beslenme; perhiz

diet air air bacteria effective little little

v n v n adj q adj

mental possible whether cannot function function amount care

adj adj con mod n v n n

care case level level level energy increase

v n adj n v n n

increase per under never part part recent

v prep prep adv n v adj

artmak, arttırmak her biri, başına altında; -den az asla, hiç kısım, parça parçalamak, kısımlara ayırmak son zamanlardaki, yeni, son

think depression great good where

v n adj adj pron

sanmak, düşünmek depresyon; buhran büyük, mükemmel, önemli iyi, güzel, uygun nere, nerede

perhiz yapmak hava havalandırmak bakteri etkili az, çok çok az küçük zihinsel olası, mümkün olsa da olmasa da, olup olmadığı yapamamak işlev, görev çalışmak, işlemek miktar ilgi, bakım; dikkat bakmak, ilgilenmek durum, vaka; dava düz, yatay, seviyeli seviye, düzey düzleştirmek, yıkmak enerji, güç artış

8

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST where

con

nereye, -dığı yere

related animal control control early early especially

adj n n v adj adv adv

bağlantılı, ilişkili hayvan kontrol, teftiş kontrol etmek, denetlemek erken; ilk, başı erken özellikle, bilhassa

far far others pointed point point type

adj adv pron adj n v n

uzak, ötede uzakta, çok başkaları, diğerleri sivri, sivri uçlu nokta; husus, sorun işaret etmek, göstermek tür, cins

type sleep sleep sugar change change due due

v v n n n v adj n

(daktilo, bilgisayar, telefon ile) yazmak uyumak uyku şeker değişiklik; para üstü değiştirmek, değişmek süresi dolmuş son tarih, aidat

muscle treated treat treat hospital process process

n adj n v n n v

kas işlenmiş, işlem görmüş ikram, ısmarlama tedavi etmek; davranmak, ele almak hastane işlem, süreç işlemek

protein she tissue unless damage damage healthy

n pron n con n v adj

protein o doku -mezse, -medikçe zarar, hasar zarar vermek sağlıklı, güçlü

better better better large stress stress factor

adj adv v adj n v n

daha iyi daha iyi şekilde iyileştirmek büyük, geniş gerilim, stres; vurgu vurgulamak etken, unsur

lung surgery virus within without disorder

n n n prep prep n

akciğer ameliyat, operasyon virüs içerisinde, -de, -da -sız, -siz, olmasaydı; -meden bozukluk; hastalık

9

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST once once

con adv

-den sonra bir defa; bir zamanlar, eskiden

prevent diagnosis difficult enough enough find find

v n adj adv q v n

önlemek, alıkoymak tanı, teşhis zor, güç yeterli, yeterince yeterli, yeterince bulmak; anlamak, öğrenmek buluntu, bulgu

really severe therapy young easily elderly every

adv adj n adj adv adj q

gerçekten ağır, ciddi, sert iyileştirme, tedavi küçük, genç; yavru kolaylıkla yaşlı her, her bir

few until until almost area test test

q con prep adv n n v

az, çok çok az -e kadar, -e dek, -e değin -e kadar, -e dek, -e değin hemen hemen, yaklaşık, neredeyse alan, bölge sınav; deneme denemek; sınav yapmak

activity back back back back death gene role

n n v adj prep n n n

etkinlik arka; sırt desteklemek arka, geri geri ölüm, vefat gen rol, görev

ability day give liver major occur oxygen

n n v n adj v n

yetenek, kabiliyet gün, gündüz vermek karaciğer ana, önemli, büyük meydana gelmek, olmak oksijen

yet yet come evidence learn means mean

con adv v n v n v

fakat, ama, ancak henüz gelmek kanıt öğrenmek araç, yöntem, olanak anlamına gelmek, demek istemek

mean see variety actually attention

adj v n adv n

kaba, korkutucu görmek; anlamak; ziyaret etmek; izlemek çeşitlilik aslında, gerçekte dikkat

10

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST call

n

arama, talep

call cent chronic example keep provide believe

v n adj n v v v

çağırmak; adlandırmak, çağırılmak; (telefonla) aramak sent kronik, sürekli örnek, misal tutmak; saklamak, bulundurmak; yapmaya devam etmek sağlamak, temin etmek inanmak; güvenmek

best best deal deal including put show

adj adv n v pp v n

en iyi en iyisi anlaşma ilgilenmek; dağıtmak dahil koymak gösteri, sergi

show water water form form off off reduce

v n v n v prep adj v

göstermek su sulamak biçim, şekil oluşturmak -den uzak, kapalı kapalı; izinli; bozuk azaltmak

sometimes sometime soon state state yes already

adv adv adv n v ex adv

bazen, ara sıra bir ara yakında, birazdan, az sonra durum; devlet ifade etmek evet çoktan, zaten

eat exposure feel own own own today

v n v adj pron v adv

yemek maruz kalma hissetmek, duymak; düşünmek kendi, kendisine ait, özel kendi, kendisinin sahip olmak bugün

adult adult another clinical eye increased past

n adj adj adj n adj adj

yetişkin yetişkin başka bir klinikle ilgili göz artmış geçmiş, bitmiş

past species spinal teeth thus aging

n n adj n con n

geçmiş tür, cins omurgayla ilgili diş bu yüzden yaşlanma

11

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST bone deficiency exercise exercise family general general me

n n n v n adj n pron

kemik yetersizlik alıştırma alıştırma yapmak aile, soy genel, yaygın general beni, bana

produce produce affected affect chemical chemical environmental

v n adj v adj n adj

üretmek, yapmak, neden olmak ürün, mahsül etkilenmiş etkilemek kimyasal kimyasal madde çevresel

place place poor developing hearing hear information particular

n v adj adj n v n adj

yer, konum koymak, yerleştirmek fakir; kötü, vasıfsız; zavallı gelişen işitme; duruşma duymak, işitmek; haberi olmak bilgi belli, özel

particular particular quite rather similar experience experience

adv n adv adv adj n v

bazı, kimi, belli başlı ayrıntı, detay oldukça oldukça, biraz, az çok benzer deneyim, tecrübe yaşamak, geçirmek

flu low seem side suffer three able

n adj v n v n adj

grip düşük, alçak, az gibi görünmek yan, taraf, kenar (acı) çekmek, -den mustarip olmak, yaşamak üç yapabilir, yetenekli

adverse around asthma harmful mother mother obesity dangerous growth intake lower million right

adj prep n adj n v n

ters, olumsuz etrafında, civarında astım zararlı anne anne gibi davranmak aşırı şişmanlık

adj n n v n adj

tehlikeli büyüme, gelişme alım, alınan miktar indirmek, azaltmak milyon sağ, sağdaki; doğru

12

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST right

adv

tam olarak, doğru şekilde

right right specific aid aid alcohol my

n v adj n v n det

hak düzeltmek belli, özel yardım yardım etmek alkol benim

old organ particularly active antibiotic cardiac importance

adj n adv adj n adj n

yaşlı; eski organ özellikle, bilhassa faal, hareketli antibiyotik kalple ilgili önem süt cevap, yanıt, tepki sağlamak, temin etmek kaynak, arz düşünce unutkanlığa sebep olan hastalık otizm ateş (hastalık)

milk response supply supply thought alzheimer autism fever

n n v n n n n n

group group him involved last last last

n v pron adj adv adj v

grup, topluluk grup oluşturmak onu, ona alakalı, ilgili son olarak, son kez son, sonuncu sürmek, devam etmek

rarely respiratory breathing breath emotional generally go

adv adj n n adj adv v

nadiren solunumla ilgili nefes alıp verme nefes, soluk duygusal, hissi genellikle gitmek

infected infect least main necessary potential potential

adj v adj adj adj adj n

bulaşmış bulaştırmak (hastalık vs) en az, en düşük ana, asıl, temel gerekli muhtemel, potansiyel güç, potansiyel

probably son stem stem tumour behaviour

adv n v n n n

muhtemelen erkek (evlat), oğul -den gelmek, çıkmak kök ur davranış

13

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST cure cure kind kind public

n v adj n n

tedavi, çare tedavi etmek kibar, nazik tür, çeşit halk, kamu

public structure structure breast cardiovascular memory radiation

adj n v n adj n n

umumi, ortak yapı, bina düzenlemek, yapılandırmak göğüs kalp ve damarlara ilişkin hafıza, anı, hatıra ışıma, radyasyon

sound sound sound understanding understanding associated benefit

n v adj n adj adj v

ses kulağa...gibi gelmek sağlam anlayış, kavrama anlayışlı ilişkili, bağlantılı faydalanmak, yararlanmak

benefit century determine fluid fluid improve itself later

n n v adj n v pron adv

fayda, yarar yüzyıl, asır belirlemek, saptamak akışkan, sıvı sıvı gelişmek, ilerlemek kendisi, bizzat daha sonra

living living present present present range range

n adj n adj v n v

kazanç, geçim, yaşam canlı, yaşayan hediye; bugün, şu an şu anki; var, mevcut, bulunan sunmak, vermek çeşitlilik, dağılım; menzil ... arasında değişmek, sıralanmak

reaction schizophrenia alternative alternative clearly fatal frequently

n n adj n adv adj adv

tepki, tepkime şizofreni alternatif alternatif açıkça ölümcül, öldürücü sık sık

further further glucose ill indeed indeed natural

adv adj n adj adv con adj

daha ileri, öteye ileri; daha çok, başka glikoz hasta, kötü aslında, gerçekten gerçekten doğal, tabii

needed recently

adj adv

gereken son zamanlarda

14

www.remzihoca.com

VOCABULARY LIST regular

adj

düzenli

special avoid complex complex course either either

adj v adj n n q adv

belli, özel sakınmak, kaçınmak karmaşık kuruntu kurs; yol, rota (iki şeyden) herhangi biri -de, -da

individual individual look look normally parents period

adj n n v adv n n

bireysel birey bakış; görünüş bakmak; ...gibi görünmek normalde anne baba, ebeveynler süre, dönem

poisoning poison poison regard regard remain remain therefore

n n v v n v n con

zehirlenme zehir zehirlemek düşünmek, görmek saygı, itibar kalmak, ...meye devam etmek kalıntı bu yüzden, sonuç olarak, dolayısıyla

vessel whereas account account available birth bleeding

n con n v adj n n

damar; gemi, tekne -e rağmen, oysa hesap; anlatım açık...


Similar Free PDFs