Title | İngilizce Not - 2019 RH Yökdil Kelime Listesi |
---|---|
Author | Once TUS |
Course | medicine |
Institution | Gazi Üniversitesi |
Pages | 138 |
File Size | 1.6 MB |
File Type | |
Total Downloads | 467 |
Total Views | 569 |
VOCABULARYLISTBu kelime listesi YÖKDİL sınavı Sağlık alanı için geçmiş yıllarda yapılmıştüm ÜDS Sağlık alanı soruları taranarak ve kelimeler sınavlarda çıkmasıklıklarına göre dizilerek hazırlanmıştır.Listede kelimeler alfabetik sıraya göre değil çıkma sıklığına göre vevarsa diğer işlev ile birlikte ...
VOCABULARY
LIST
www.remzihoca.com
Bu kelime listesi YÖKDİL sınavı Sağlık alanı için geçmiş yıllarda yapılmış tüm ÜDS Sağlık alanı soruları taranarak ve kelimeler sınavlarda çıkma sıklıklarına göre dizilerek hazırlanmıştır. Listede kelimeler alfabetik sıraya göre değil çıkma sıklığına göre ve varsa diğer işlev ile birlikte verilmiştir. YÖKDİL’e hazırlanan tüm dostlarımıza başarılar dileriz..
VOCABULARY LIST the
det
of to in I and that that
prep prep prep pron con adv det
-ın, -ın; -e sahip -e, -a; -mek için; için -de, -deki; açısından; içerisinde; -e, -a ben ve o kadar, bu denli şu, o, oradaki
that be it as as have for
pron v pron con prep v prep
şu, o olmak o, onu -dığı için, çünkü, -dıkça, -iken, gibi olarak sahip olmak için; -dır, -dir, -lığına
for from with can can can by not
con prep prep mod n v prep adv
çünkü -den, -dan, itibaren ile; -e sahip, -lı, -li - e bilmek metal kutu konserve yapmak -ın tarafından; -e kadar; -erek; ile -me/ma
not on people they passage or more
adv prep n pron n con q
öyle, böyle -de, -deki; üzerine, hakkında; -den sonra insanlar; halk onlar geçiş, bölüm ya da, veya; aksi takdirde, yoksa daha çok, daha fazla
but but their this this which which
con prep det det pron det pron
fakat, ama, ancak -den hariç onların bu bu, şu -ki o hangi, hangisi
may May one one one at body
mod n pron v q prep n
-e bilmek Mayıs bir şey, biri, kişi bir bir, bir tane -de, -deki; -e, -a beden, gövde; ceset
when when disease some some so
con pron n q adv adv
-dığı zaman, -dığında, -nca ne zaman? hastalık, rahatsızlık biraz, bazı, bir miktar; (herhangi) biri/bir yaklaşık öyle, o kadar
belirleyici
3
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST so
con
bu yüzden
so than most most blood will will
adv prep adv q n mod n
de, da -den, -dan (daha) en, en çok çoğu, büyük bir kısmı kan -ecek, -mısınız irade, istek; vasiyet
if all there there you cell many
con q adv pron pron n q
eğer...-se/-sa, şayet…-se/sa bütün, tüm, hepsi, tamamı orada, burada var, mevcut sen, siz hücre birçok
only only other other about cancer brain out
adj adv adj pron prep n n adv
bir tek, yalnızca yalnız, sadece diğer, başka, öbür diğeri, ötekine hakkında, ile ilgili; yaklaşık kanser beyin dışarda
out health such should do into no
adj n adv mod v prep ex
sönmüş, yanmıyor, hatalı sağlık, canlılık böyle, bu tür -meli/malı yapmak, icra etmek -e , - a (içine doğru) yok, hayır
no would these even even treatment children
q mod pron adv adj n n
hiç -ecekti, -erdi bunlar hatta, bile eşit, pürüzsüz tedavi; davranış çocuklar
who also also because patient patient cause
pron con adv con n adj v
kim ayrıca, buna ek olarak de, da, ayrıca -dığı için, çünkü hasta sabırlı sebep olmak, neden olmak
cause its very very we up
n det adv adj pron adv
sebep, neden onun çok, bir hayli çok biz yukarı, -e kadar
4
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST up up
adj v
ayakta yükseltmek, artırmak
heart used us could through drug any
n adj pron mod prep n q
kalp kullanılmış; alışkın bizi, bize -e bilmek -in içinden, -den geçerek; ile, vasıtasıyla ilaç; uyuşturucu (olumsuz cümle) hiçbiri, hiç; (olumlu cümle) herhangi biri
he how how accord accord human them time
pron pron con n v n pron n
o nasıl; ne kadar nasıl, ne şekilde anlaşma, uzlaşma anlaşmak, uzlaşmak insan onları, onlara zaman, vakit
time what much must must new research
v pron adv mod n adj n
zamanlamak, süre tutmak, hızını ölçmek ne, şey fazla, çok -meli/malı şart, zorunluluk yeni araştırma
research after after often medical over over
v prep con adv adj prep adj
araştırmak -den sonra -den sonra sık sık, çoğu zaman tıbbi, tedaviyle ilgili üzerinden, üzerine; -den fazla; içerisinde bitmiş, son bulmuş
person risk risk well well well well
n n v adv ex adj n
kişi, birey risk, tehlike riske atmak iyi; çok şeeyy, ha!, pekala, peki sağlıklı, iyi kuyu
between his his being first first since
prep det pron n adj adv prep
arasında, arasına onun, ona ait onunki varlık, var olma ilk, birinci ilk olarak, ilk defa -den beri
since system use use year
con n n v n
-dığı için, çünkü; -den beri, -den bu yana yöntem; düzen, düzenek kullanım; fayda kullanmak yıl, sene
5
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST long
adj
uzun
long long usually doctor problem help help
adv v adv n n n v
uzun süre, epey zaman özlemek, çok istemek genellikle doktor, hekim sorun, mesele yardım, çare yardım etmek, yararı olmak
physical age age certain during food found
adj n v adj prep n v
fiziki, bedensel yaş; çağ, devir yaşlanmak, yıllanmak belirli, bazı; kesin, emin -de, -da, sırasında, esnasında yiyecek, gıda kurmak
result result still still still effect normal immune
n v con adv adj n adj adj
sonuç, netice sonucu olmak yine de hâlâ hareketsiz, durgun etki her zamanki gibi, normal bağışık, etkilenmeyen
however just just now now genetic take
con adv adj adv con adj v
ancak, fakat; her ne kadar...se de sadece; biraz önce; tam olarak adil, doğru şimdi, şu an; derhal madem ki, şu durumda kalıtsal, kalıtımsal almak; götürmek
make although among high high vitamin common
v con prep adj adv n adj
yapmak, üretmek -e rağmen, -se de, -e karşın arasında yüksek, çok, fazla yükseklerde, yukarıda vitamin yaygın, sıradan; ortak
before before before those skin life our
con prep adv pron n n det
-den önce -den önce daha önce, daha önceden onlar, şunlar deri, cilt yaşam, hayat bizim
pain become study study symptom two
n v n v n n
ağrı, acı olmak, ...hale gelmek çalışma, öğrenme çalışmak; okumak; araştırmak belirti, bulgu, gösterge iki
6
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST her
pron
onu, ona; onun
known medicine serious though various both condition
adj n adj con adj q n
bilinen, tanınan tıp; ilaç ciddi, ağırbaşlı -e rağmen, -se de, -e karşın çeşitli, farklı (iki şeyin) her ikisi durum, koşul; hastalık
condition need need work work important too
v n v n v adj adv
şartlandırmak ihtiyaç, gereksinim ihtiyacı olmak iş, meslek, çalışma çalışmak, işlemek önemli, gerekli çok, aşırı; de da
way way fact development child developed develop infection
n adv n n n adj v n
yol; yöntem, usul hayli, oldukça gerçek, olgu gelişim, ilerleme çocuk gelişmiş gelişmek, büyümek enfeksiyon, hastalık
different get down down know pressure pressure
adj v prep adj v n v
farklı, değişik almak, elde etmek aşağı çökmüş, yıkılmış bilmek; tanımak baskı, basınç basınç uygulamak
researcher understand fat fat weight clear clear against given then why loss rate rate each lead lead less less like
n v adj n n adj v prep adj adv con n n v q v n adj adj pp
araştırmacı anlamak, kavramak şişman, iri, kalın yağ ağırlık, kilo açık, belli temizlemek, berraklaşmak -e karşı belli o zaman; daha sonra; öyleyse neden, niçin, niye? kayıp; zarar oran, hız değer biçmek, derecelendirmek her, her bir götürmek, öncülük etmek önderlik; kurşun daha az ...-den daha az gibi, ...-e benzeyen
7
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST hoşlanmak, sevmek birkaç
like several
v q
number number while while world always likely
n v con n n adv adj
numara, sayı numaralandırmak -iken; -dığı halde, -e rağmen; halbuki, oysa bir süre, biraz dünya herzaman muhtemel, olası
likely might small same your scientist diet
adv mod adj adj det n n
muhtemelen -e bilir küçük, ufak, az aynı senin, sizin bilim adamı beslenme; perhiz
diet air air bacteria effective little little
v n v n adj q adj
mental possible whether cannot function function amount care
adj adj con mod n v n n
care case level level level energy increase
v n adj n v n n
increase per under never part part recent
v prep prep adv n v adj
artmak, arttırmak her biri, başına altında; -den az asla, hiç kısım, parça parçalamak, kısımlara ayırmak son zamanlardaki, yeni, son
think depression great good where
v n adj adj pron
sanmak, düşünmek depresyon; buhran büyük, mükemmel, önemli iyi, güzel, uygun nere, nerede
perhiz yapmak hava havalandırmak bakteri etkili az, çok çok az küçük zihinsel olası, mümkün olsa da olmasa da, olup olmadığı yapamamak işlev, görev çalışmak, işlemek miktar ilgi, bakım; dikkat bakmak, ilgilenmek durum, vaka; dava düz, yatay, seviyeli seviye, düzey düzleştirmek, yıkmak enerji, güç artış
8
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST where
con
nereye, -dığı yere
related animal control control early early especially
adj n n v adj adv adv
bağlantılı, ilişkili hayvan kontrol, teftiş kontrol etmek, denetlemek erken; ilk, başı erken özellikle, bilhassa
far far others pointed point point type
adj adv pron adj n v n
uzak, ötede uzakta, çok başkaları, diğerleri sivri, sivri uçlu nokta; husus, sorun işaret etmek, göstermek tür, cins
type sleep sleep sugar change change due due
v v n n n v adj n
(daktilo, bilgisayar, telefon ile) yazmak uyumak uyku şeker değişiklik; para üstü değiştirmek, değişmek süresi dolmuş son tarih, aidat
muscle treated treat treat hospital process process
n adj n v n n v
kas işlenmiş, işlem görmüş ikram, ısmarlama tedavi etmek; davranmak, ele almak hastane işlem, süreç işlemek
protein she tissue unless damage damage healthy
n pron n con n v adj
protein o doku -mezse, -medikçe zarar, hasar zarar vermek sağlıklı, güçlü
better better better large stress stress factor
adj adv v adj n v n
daha iyi daha iyi şekilde iyileştirmek büyük, geniş gerilim, stres; vurgu vurgulamak etken, unsur
lung surgery virus within without disorder
n n n prep prep n
akciğer ameliyat, operasyon virüs içerisinde, -de, -da -sız, -siz, olmasaydı; -meden bozukluk; hastalık
9
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST once once
con adv
-den sonra bir defa; bir zamanlar, eskiden
prevent diagnosis difficult enough enough find find
v n adj adv q v n
önlemek, alıkoymak tanı, teşhis zor, güç yeterli, yeterince yeterli, yeterince bulmak; anlamak, öğrenmek buluntu, bulgu
really severe therapy young easily elderly every
adv adj n adj adv adj q
gerçekten ağır, ciddi, sert iyileştirme, tedavi küçük, genç; yavru kolaylıkla yaşlı her, her bir
few until until almost area test test
q con prep adv n n v
az, çok çok az -e kadar, -e dek, -e değin -e kadar, -e dek, -e değin hemen hemen, yaklaşık, neredeyse alan, bölge sınav; deneme denemek; sınav yapmak
activity back back back back death gene role
n n v adj prep n n n
etkinlik arka; sırt desteklemek arka, geri geri ölüm, vefat gen rol, görev
ability day give liver major occur oxygen
n n v n adj v n
yetenek, kabiliyet gün, gündüz vermek karaciğer ana, önemli, büyük meydana gelmek, olmak oksijen
yet yet come evidence learn means mean
con adv v n v n v
fakat, ama, ancak henüz gelmek kanıt öğrenmek araç, yöntem, olanak anlamına gelmek, demek istemek
mean see variety actually attention
adj v n adv n
kaba, korkutucu görmek; anlamak; ziyaret etmek; izlemek çeşitlilik aslında, gerçekte dikkat
10
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST call
n
arama, talep
call cent chronic example keep provide believe
v n adj n v v v
çağırmak; adlandırmak, çağırılmak; (telefonla) aramak sent kronik, sürekli örnek, misal tutmak; saklamak, bulundurmak; yapmaya devam etmek sağlamak, temin etmek inanmak; güvenmek
best best deal deal including put show
adj adv n v pp v n
en iyi en iyisi anlaşma ilgilenmek; dağıtmak dahil koymak gösteri, sergi
show water water form form off off reduce
v n v n v prep adj v
göstermek su sulamak biçim, şekil oluşturmak -den uzak, kapalı kapalı; izinli; bozuk azaltmak
sometimes sometime soon state state yes already
adv adv adv n v ex adv
bazen, ara sıra bir ara yakında, birazdan, az sonra durum; devlet ifade etmek evet çoktan, zaten
eat exposure feel own own own today
v n v adj pron v adv
yemek maruz kalma hissetmek, duymak; düşünmek kendi, kendisine ait, özel kendi, kendisinin sahip olmak bugün
adult adult another clinical eye increased past
n adj adj adj n adj adj
yetişkin yetişkin başka bir klinikle ilgili göz artmış geçmiş, bitmiş
past species spinal teeth thus aging
n n adj n con n
geçmiş tür, cins omurgayla ilgili diş bu yüzden yaşlanma
11
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST bone deficiency exercise exercise family general general me
n n n v n adj n pron
kemik yetersizlik alıştırma alıştırma yapmak aile, soy genel, yaygın general beni, bana
produce produce affected affect chemical chemical environmental
v n adj v adj n adj
üretmek, yapmak, neden olmak ürün, mahsül etkilenmiş etkilemek kimyasal kimyasal madde çevresel
place place poor developing hearing hear information particular
n v adj adj n v n adj
yer, konum koymak, yerleştirmek fakir; kötü, vasıfsız; zavallı gelişen işitme; duruşma duymak, işitmek; haberi olmak bilgi belli, özel
particular particular quite rather similar experience experience
adv n adv adv adj n v
bazı, kimi, belli başlı ayrıntı, detay oldukça oldukça, biraz, az çok benzer deneyim, tecrübe yaşamak, geçirmek
flu low seem side suffer three able
n adj v n v n adj
grip düşük, alçak, az gibi görünmek yan, taraf, kenar (acı) çekmek, -den mustarip olmak, yaşamak üç yapabilir, yetenekli
adverse around asthma harmful mother mother obesity dangerous growth intake lower million right
adj prep n adj n v n
ters, olumsuz etrafında, civarında astım zararlı anne anne gibi davranmak aşırı şişmanlık
adj n n v n adj
tehlikeli büyüme, gelişme alım, alınan miktar indirmek, azaltmak milyon sağ, sağdaki; doğru
12
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST right
adv
tam olarak, doğru şekilde
right right specific aid aid alcohol my
n v adj n v n det
hak düzeltmek belli, özel yardım yardım etmek alkol benim
old organ particularly active antibiotic cardiac importance
adj n adv adj n adj n
yaşlı; eski organ özellikle, bilhassa faal, hareketli antibiyotik kalple ilgili önem süt cevap, yanıt, tepki sağlamak, temin etmek kaynak, arz düşünce unutkanlığa sebep olan hastalık otizm ateş (hastalık)
milk response supply supply thought alzheimer autism fever
n n v n n n n n
group group him involved last last last
n v pron adj adv adj v
grup, topluluk grup oluşturmak onu, ona alakalı, ilgili son olarak, son kez son, sonuncu sürmek, devam etmek
rarely respiratory breathing breath emotional generally go
adv adj n n adj adv v
nadiren solunumla ilgili nefes alıp verme nefes, soluk duygusal, hissi genellikle gitmek
infected infect least main necessary potential potential
adj v adj adj adj adj n
bulaşmış bulaştırmak (hastalık vs) en az, en düşük ana, asıl, temel gerekli muhtemel, potansiyel güç, potansiyel
probably son stem stem tumour behaviour
adv n v n n n
muhtemelen erkek (evlat), oğul -den gelmek, çıkmak kök ur davranış
13
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST cure cure kind kind public
n v adj n n
tedavi, çare tedavi etmek kibar, nazik tür, çeşit halk, kamu
public structure structure breast cardiovascular memory radiation
adj n v n adj n n
umumi, ortak yapı, bina düzenlemek, yapılandırmak göğüs kalp ve damarlara ilişkin hafıza, anı, hatıra ışıma, radyasyon
sound sound sound understanding understanding associated benefit
n v adj n adj adj v
ses kulağa...gibi gelmek sağlam anlayış, kavrama anlayışlı ilişkili, bağlantılı faydalanmak, yararlanmak
benefit century determine fluid fluid improve itself later
n n v adj n v pron adv
fayda, yarar yüzyıl, asır belirlemek, saptamak akışkan, sıvı sıvı gelişmek, ilerlemek kendisi, bizzat daha sonra
living living present present present range range
n adj n adj v n v
kazanç, geçim, yaşam canlı, yaşayan hediye; bugün, şu an şu anki; var, mevcut, bulunan sunmak, vermek çeşitlilik, dağılım; menzil ... arasında değişmek, sıralanmak
reaction schizophrenia alternative alternative clearly fatal frequently
n n adj n adv adj adv
tepki, tepkime şizofreni alternatif alternatif açıkça ölümcül, öldürücü sık sık
further further glucose ill indeed indeed natural
adv adj n adj adv con adj
daha ileri, öteye ileri; daha çok, başka glikoz hasta, kötü aslında, gerçekten gerçekten doğal, tabii
needed recently
adj adv
gereken son zamanlarda
14
www.remzihoca.com
VOCABULARY LIST regular
adj
düzenli
special avoid complex complex course either either
adj v adj n n q adv
belli, özel sakınmak, kaçınmak karmaşık kuruntu kurs; yol, rota (iki şeyden) herhangi biri -de, -da
individual individual look look normally parents period
adj n n v adv n n
bireysel birey bakış; görünüş bakmak; ...gibi görünmek normalde anne baba, ebeveynler süre, dönem
poisoning poison poison regard regard remain remain therefore
n n v v n v n con
zehirlenme zehir zehirlemek düşünmek, görmek saygı, itibar kalmak, ...meye devam etmek kalıntı bu yüzden, sonuç olarak, dolayısıyla
vessel whereas account account available birth bleeding
n con n v adj n n
damar; gemi, tekne -e rağmen, oysa hesap; anlatım açık...