1855 yılı Bursa Depremi Üzerine, "Bursa Defteri" PDF

Title 1855 yılı Bursa Depremi Üzerine, "Bursa Defteri"
Author Raif Kaplanoğlu
Pages 10
File Size 1.6 MB
File Type PDF
Total Downloads 473
Total Views 514

Summary

1855 Bursa Depremi Üzerine Raif Kaplanoğlu ile Söyleşi İzmir depremi, Türkiye’nin deprem gerçeğini tüm yurt- taşlara bir kez daha hatırlattı. Kandilli Rasathanesi 6.9 bü- yüklük bildirdi. Bayraklı’da 3 apartman göçtü, yüzlercesi oturulamayacak kadar ağır hasar gördü. Yaklaşık 30 kilo- metre uzunluğu...


Description

Accelerat ing t he world's research.

1855 yılı Bursa Depremi Üzerine, "Bursa De eri" Raif Kaplanoğlu Raif Kaplanoğlu

Related papers

Download a PDF Pack of t he best relat ed papers 

1855 Bursa Depremi Üzerine Raif Kaplanoğlu ile Söyleşi İzmir depremi, Türkiye’nin deprem gerçeğini tüm yurttaşlara bir kez daha hatırlattı. Kandilli Rasathanesi 6.9 büyüklük bildirdi. Bayraklı’da 3 apartman göçtü, yüzlercesi oturulamayacak kadar ağır hasar gördü. Yaklaşık 30 kilometre uzunluğunda, 16 kilometre derinliğindeki bir kütle doğu-batı doğrultusunda 2 metre kadar ilerledi. Deniz taştı ve bu taşkın, kırılan fay hattı üzerindeki yerleşimlerde Sığacık ve Seferihisar başta olmak üzere su baskınlarına sebep oldu. 37 tekne karaya sürüklendi, 17 tekne battı. Bayraklı’da yıkılan binalarŞahadet Camii (1890) da 116, su baskınlarında 3 veya ağır hasar alacağı belirtildi. Elde edilen yurttaşımız yaşamını yitirdi. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi bulgular ışığında can kaybının ise 30 bini bulaBaşkanlığı AFAD, deprem sonrasında 46’sının bileceği kaydedildi. büyüklüğü 4’ün üzerinde, toplam 2.498 artçı Deprem dolayısıyla görüşü sorulan yerbilimsarsıntı yaşandığını açıkladı. Deprem’in yaraciler, Türkiye’nin depremler ülkesi olmasına ları sarılmaya çalışılırken İnşaat Mühendisleri karşılık pek az deprem yaşanan kuzey yarımOdası (İMO) İzmir Şubesi, deprem bölgesinde kürenin kuzeyindeki ülkeler gibi davranmakta yer alan kent için hazırladığı raporunu paylaştı. ısrar ettiğini, bina güvenliği konusunda atılması Seferihisar ve Balçova’daki binalar üzerinde yapılan araştırmada, İzmir’deki 670 bin binadan 70 gereken adımları atmadığını vurgulamak zobininin, 7 ve üzerindeki bir depremde yıkılacağı runda kaldı. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof.

Bursa Defteri

- 145 -

Kış 2021

1855 Bursa Depremi Üzerine Raif Kaplanoğlu ile Söyleşi

değil Marmara ve çevresindeki depremlerden de şiddetle etkilenmekte, yıkım da görmektedir. Bursa’nın başta 1855 depremi olmak üzere tarihsel depremlerini tarihçi, yazar, Avrasya Vakfı Genel Sekreteri Raif Kaplanoğlu ile konuştuk. Kaplanoğlu, söyleşide, 1855 depremine ilişkin pek bilinmeyen iki önemli kaynak üzerinde durdu: Bursalı Gökmenzade Seyyid Hüseyin Rıfat Efendi’nin İşaretnüma adlı eseri ile Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan, 1855 depreminin Karacabey ve Mustafakemalpaşa bölgesinde yarattığı yıkımı belgeleyen bir defter… B. Defteri: Yerbilimciler, bir deprem için yaklaşık bir tarih verilse de “şu gün, şu saatte, şu yerde olacak” denilemeyeceğini belirtiyor. Buna karşılık 1855’te Bursa’da büyük bir depremin olduğunu biliyoruz. Neler oldu bu depremde?

Yeşil Türbe

Dr. Övgün Ahmet Ercan, Seferihisar’dan yaklaşık 35 kilometre uzakta olmasına karşılık binaların yıkıldığı Bayraklı ile ilgili olarak Sabah gazetesine yaptığı açıklamada “Yaptığımız jeofizik araştırmalarda buranın zemininin çamur niteliğinde olduğunu görmüştük. Burada bina yapabilmek için gerekli temelin en az 86 metre olması gerektiğini bulmuştuk. Bir yapının temeli bu kadar olmayacağına göre... Orada Karadeniz mimarisiyle sığ bir temel üzerine yerleşim başladı. Ayrıca bugün yıkılan yapılar mühendislik hizmeti alınmayan, denetlenmeyen mimarilerdir” dedi. Bursa Ovası ile doğusunda İnegöl ve Yenişehir, batısında Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovaları eski göl havzalarıdır. İznik ve Orhangazi ovaları İznik Gölü’nün çekilmesiyle oluşmuştur. Gemlik, İznik gölayağının denize ulaşırken yığdığı alüvyonlu ova üzerinde kurulmuştur. Bu son ikisi, Bursa, Mudanya, Karacabey ve Mustafakemalpaşa ile birlikte diri fay hatları üzerindedir. Bursa, bu nedenle yalnız kent merkezi ile il sınırları içindeki depremlerden

Bursa Defteri

R. Kaplanoğlu: Deprem uzmanları, ne yazık ki depremin ne zaman olacağını bilemiyor. Ancak sadece olası depremlerin zamanı ve şiddeti konusunda bir görüş söylenebilir. Depremin ne zaman ve ne şiddetle olabileceğini belirtmek ise deprem bilimcilerden çok tarihçilerin işi gibi görünüyor. Çünkü depremler, belirli periyodik aralıklarla yaşanmaktadır. Türk tarihinde yazılmış ilk bilimsel deprem tarihini de bir Bursalı bilim adamı yazmıştır. Hacı Çelebi olarak da anılan Bursalı Gökmenzade Seyyid Hüseyin Rıfat Efendi, İşaretnüma adlı yazma kitabında, 1820 yılından 1859 yılına kadar gerçekleşen tüm depremleri günü gününe, saati saatine ve şiddetine kadar kaydetmiş… B. Defteri: Olağanüstü! Fakat “kayıt” derken, yer sarsıntısının, yer hareketinin kayıtları değil bunlar, değil mi? Örneğin buradaki “şiddet” aynı zamanda yerbilim kavramı, bunu belirtmek bakımından… R. Kaplanoğlu: Şüphesiz öyle. Ama anlatım olarak başka örneklerden farklı, ifade kesinliği var. Yazar 1855 yılı depreminin şubat ayının 16’sında, çarşamba günü saat 9’u 10 geçe olduğunu bildiriyor. Deprem aralıklarla üç kez tekrar etmiş. 1855 depreminin yıkıcı etkisi, Balıkesir Susurluk’tan Bursa’nın doğusunda bulunan Değirmenlikızık köyüne kadar olmuş… Diğer bölgelerde deprem hissedilmişse de tahribat

- 146 -

Kış 2021

1855 Bursa Depremi Üzerine Raif Kaplanoğlu ile Söyleşi

yapmamış. Örneğin İnegöl, Yenişehir, Kütahya, Afyon ve Akşehir’i kapsayan geniş bir bölgede deprem az ya da çok şiddetli olarak hissedilmişse de kayda değer bir tahribat yapmamış… B. Defteri: Doğuda Değirmenlikızık’ta kesilmişse Bursa’nın batısı daha çok etkilenmiş olmalı… R. Kaplanoğlu: Rıfat Efendi’nin kayıtları da bunu gösteriyor. Kete/Ürünlü’de yıkılmadık sadece bir samanlık kalmış, diğer tüm evler yıkılmış, köydeki 47 kişi ölmüştür. Kayapa köyünde 10 ev dışındaki tüm evler yıkılmış, 110 kişi yaşamanı Yıldırım Camii yitirmiştir. Demirciköy ve Çalı’daki evlerin çoğu yıkılmış, 17 kişi ölmüştür. Yaylacık köyünde evlerin çoğu yıkılmış, 72 kişi yaşamını yitirmiştir. Hasanağa’da 42, Fodra/Alaaddin köyünde 6 kişi ölmüştür. Tahtalı, Görükle, Dansarı ve Akçalar gibi köylerde de evlerin çoğu yıkılmıştır. Soğanlı köyündeki evlerin çoğu yıkılmışken, İzvat/Çukurca köyünde sadece 5 ev kalmış, 16 kişi de ölmüştür. Ayrıca Yenice, Çeltik, Armut, Yunuseli, Çavuş, Panayır, Küçük Balıklı, Timurtaş, Tepecik, İğdir, Hacıivaz, Dikencik ve Kestel köylerindeki evlerin çoğu yıkılmıştır. Bunlardan Tepecik köyü tümüyle yıkılmış, çok sayıda kişi ölmüştür. Değirmenlikızık’ta yıkılmayan sadece 3-5 hane kalmış. Yazar, depremin Bursa’da sebep olduğu can kaybı için; “3.600 nüfus telef oldu dediler ise de, hakikat üzere adedi malum olmadığı” demektedir… B. Defteri: Şehir içinde sebep olduğu tahribattan söz etmiyor mu? Bursa’nın o yıllarda güvenli semtleri hangileriymiş, öğrenirdik… Hangi Semtler Daha Güvenli R. Kaplanoğlu: Merak edilmeyecek konu değil, hakikaten. Yazarın kayıtlarında, depremin

Bursa Defteri

farklı semtlerde, farklı şiddette hissedilip farklı düzeyde tahribat yaptığını hayretle gördük biz de. Bazı semtler, zeminin sağlamlığı ya da fay hatlarına uzaklığı nedeniyle olmalı, fazla tahribat yaşamamış… Yazara göre, şehrin Muradiye tarafı depremin şiddetini fazla hissetmezken, ova tarafı ile Meskenler deresi ve Ulucami tarafı çok fazla hissetmiş, nitekim buralarda tahribat çok daha büyük olmuş. Muradiye’deki cami ve türbeler de çok zarar görmemiş, evler de… Muradiye Camisi’nde son cemaat yeri ile minarenin şerefesi yıkılmış, evlerin ise büyük kısmı ayakta kalmış. Buna karşılık Ahmetpaşa’da 30-35 haneden yalnızca bir hane yıkılmamış.Altıparmak, Yahudilik, Veledi Saray, Şehreküstü, Kazzazoğlu, Hacıyakup, Doğanbey, Kiremitçi, Attarhüsam, Mizanoğlu, Narlı, Hocamenteş, Dayehatun, Suzenkufen, Sarıcasungur, Veledi Enbiya, Mantıcı, Yenipazar, Reyhan, Zaferanlık mahalleleri de Ahmetpaşa Mahallesi gibi büyük yıkım görmüş. Özetle Bursa’nın ova tarafındaki aşağı mahalleler tahribat görmüş. Günümüzdeki Cumhuriyet Caddesi’nin aşağısında, tahribatın daha fazla olduğu anlaşılmakta. Bu semtlerdeki ev ve ca-

- 147 -

Kış 2021

1855 Bursa Depremi Üzerine Raif Kaplanoğlu ile Söyleşi

Karacabey bölgesindeki köylerde depremde yaşanan tahribat ve ölümlerin kaydedildiği defter (BOA. EV. d.15614)

miler tümüyle yıkılmış. Yine, Hisar’ın altındaki semtler de tümüyle tahrip olmuş… B. Defteri: İki büyük depremden söz edilir genellikle 1855’te, öyle mi? Öncü ve Artçı Depremler R. Kaplanoğlu: Birbiri ardına iki deprem, ama beni şaşırtan bir tarafı var. Deprem bilimciler, her deprem sonrasında depremin öncü mü, artçı mı olduğu konusunda tartışır. Deprem uzmanlarının tartışmalarından edindiğim bilginin, Bursa’da yaşanan 1855 depremine hiç uymadığını hayretle gördüm. Çünkü 1855 yılında, üç ay içinde Bursa’da iki kez şiddetli deprem olmuş… İlk deprem, 10-15 dakikalık aralarla perşembe sabahına kadar sürmüş. Deprem yazarının, yani Rıfat Efendi’nin deyişiyle “Arz karar etmeyip yer titredi, durdu”. İlk fırtınadan sonra sıklığı azalıp 3-5 günde bire inen sarsıntılar, ancak 38-39 gün sonra son bulmuş… Depremler tam unutulup hayat normalleşirken, 45. gün Mart’ın 31’i perşembe gecesi, saat

Bursa Defteri

01.00’de, kudret topu gibi havadan bir gürültü kopup saat biri 10 geçe şiddetli bir deprem olmuş. Bu ikinci deprem o kadar uzun sürmüş ki, öncekinin beş katı, belki on katı süreyle etkilemiş. Öyle etkili olmuş ki tarif edilmez. Bazıları çocuğunu bırakıp kaçmış, bazı kimseler korkularından ölmüş… Deprem olduğu gece, sabaha kadar on dakikada bir, beş dakikada bir yer hareket etmiş. Saatte 5-6 kere sallanmış ve yukarı fırlamış. Ancak, ilki kadar şiddetli olmamış. Yazara göre eğer ilki kadar şiddetli olmuş olaydı, taş taş üstünde kalmaz, dere tepe dümdüz olurmuş… Örneğin ilk depremde Ulucami’nin iki kapısı yıkılırken ikinci depremde dört kapısı yıkılmış… B. Defteri: Depremin sebep olduğu yangınlar var bir de çok can yakan… Bursa’nın İşi Bitti R. Kaplanoğlu: Hem de nasıl! Her evde en az bir soba kurulu ve yanar durumda. Sarsıntının şiddeti soba, mangal ya da ocakları yıkıp dağı-

- 148 -

Kış 2021

1855 Bursa Depremi Üzerine Raif Kaplanoğlu ile Söyleşi

tırken birçok evde yangın çıkmasına neden olmuş. İlk depremle birlikte ardı arkası gelmeyen sarsıntılar ve yıkılanlarla birlikte ayakta kalan evleri de yutan yangınlar karşısında Rıfat Efendi de üzüntü ile “Bursa’nın işi bitti” demekten kendini alamaz…

Veziri, Alipaşa, Zeminkapı, Simken, Karakadı, Ebuishak, Yenipazar, Ahmetpaşa, Tekyemescit, Zeyniler camilerinin ise son cemaat yeri yıkılmış… Yiğitköhne ve Kanberler gibi bazı camiler dışında depremde sağlam kalan cami sayısı onu geçmezmiş…

Yazar, şehrin dört yerinde birden büyük yangınların çıktığını belirtiyor. Hayrettinpaşa, Karakadı, Yigitköhne, Hasanpaşa, Ebuishak, Bedrettin, Kirişçikızı, Köseleciler, Şerefuddîn mahallelerinde depremin yıkmadığı yapıları da yangın tümüyle yok etmiş neredeyse. Bunlarla birlikte saydığı 12 mahallenin çoğu tümüyle, bir kısmı da kısmen yanmış… Yangın sonrasında Ağaççılar, Kayan, Okçularbaşı, Çıkrıkçılar, Tabancacılar, Kundakçılar ile Nalıncılar Hamamı’na kadar olan alandaki tüm evlerin yandığı görülmüş. Çarşı’da da 1.100 dükkân ile Karakadı ve Kayguluzade tekkeleri yanmış. Bazı kale duvarları da bu depremde yıkılmış. Kale dibinde bulunan bir ipek fabrikasında hem yıkım hem yangın sonucunda 40’tan çok işçiyle birlikte fabrika sahibi de yaşamını yitirmiş…

Mudanya, Pirinç, İpek, Sırmakeş, Geyve, Emir, Kapan, Tahtakale, Kuşbaz, Karacabey, Eski-Yeni, Demir, Tuz ve Kütahya Hanları bu depremde ya kısmen, ya tümüyle yıkılmış... Yazara göre Mahmutpaşa Hanı’ndan başka tahrip olmayan han kalmamış… I. Murat Türbesi yıkılmış, Yeşil Türbe, Emirsultan ve Üftade Türbesi de tahrip olmuş. Okulların da çoğu harap olmuş… Hamamlardan dört hamam kalmış. Çarşı’da ise Bedesten, Sipahi, Kazazlar, Demirkapı ve İpek Han başta olmak üzere büyük bir yıkım yaşanmış.

“150 Minareden Sadece 3-4 Minare Kaldı” Bursa’da sadece konutlar değil, 1855 depreminde, sağlam olarak taştan yapılmış resmi yapılar da yıkılmıştı. Deprem yazarına göre 1855 depreminde Bursa’daki 150 cami minaresinden sadece 3-4 minare ayakta kalabilmiş. Bursa’da yerle bir olan camilerden biri Kayağan Camisi imiş. Ayrıca Hayreddinpaşa/Kümbet Camisi, Şehabeddînpaşa/Karamanlı Camisi, Veledibevvap Camisi tümüyle yıkılmış. Yıldırım Camisi de büyük ölçüde tahribat görmüş. Ulucami’nin iki kubbesi tümüyle yıkılmış, dört kubbesi büyük ölçüde tahrip olmuş. Minarelerin ise şerefeleri yıkılmış. Tophane’de “Manastır” olarak anılan ünlü türbe de tümüyle yıkılmış… Kiremitçi, Veledisarayı, Veledikazzaz, Ertuğrul, Mollagürani, Uftade, Bezci, Haciseyfeddîn, Kuzgunluk, Dibekli, Haşirci, Selimzade, Hacı Camisi, Müftüönü, Babazakir, Abdalmehmet, Darphane, Tomrukönü, Bitpazarı, Taşkın camileri de tümüyle yıkılmış… Çakır, Pınarbaşı,

Bursa Defteri

B. Defteri: Yeşil Cami de öyle… Kâzım Baykal, onarımları için yapılan harcamalardan ve karşılığında yapılmış işlerden yola çıkarak kamu yapılarının neredeyse tümünü yıkılanlar arasında sayıyor… R. Kaplanoğlu: Rıfat Efendi de bunu söylüyor zaten. Yeşil Cami’nin onarımı için Fransa’dan bir uzman (Leon Parville) getiriliyor, bunu biliyoruz. Günümüzdeki kubbe onun uyguladığı bir teknikle yerleştiriliyor. Tahribat o kadar büyük ki “yalnız 3-4 minare kaldı” diyor, yazar… B. Defteri: Kâzım Baykal, Bursa Halkevi Şubesi’nin Uludağ dergisine yazdığı yazısını “Mimar ve mühendislerin dikkat nazarını çekmek isterim: Şehrimizde mesken buhranını önlemek için hummâlı bir inşaat faaliyeti var. Sokak aralarında betonsuz-putrelsiz, tek tuğla ile alelacele birçok bina yapılıyor. Yukarıda tahribat derecesini görün, sonradan bir mektep olması mümkün olan bu binaları göz önünde bulundurun. Fakir halka kolay, sağlam bina usulü bulun ve öğretin” temennisiyle bitiriyor. Gökmenzade Seyyid Hüseyin Rıfat Efendi’nin İşaretnüma’sı da 1855 depremlerinin dehşetini gözler önüne sererken Baykal’ın uyarısını da yaklaşık 100 yıl öncesinden yapmış oluyor aslında. Fakat öyle görünüyor ki kimseyi dinlemiyoruz, ne dersiniz?

- 149 -

R. Kaplanoğlu: İzmir’de, Bayraklı’da yıkılan

Kış 2021

1855 Bursa Depremi Üzerine Raif Kaplanoğlu ile Söyleşi

binalar için yorum yazanlardan biri “salatalık ekmektense, daha çok para kazanacağımız apartman ektiğimizden” demişti… Bizim söz dinleyip dinlememiz veya salatalık ekilmesi gereken ovalara apartman ekmemiz sorunun yalnızca bir kısmı ve galiba önemsiz kısmı. Gölcük 1999 Depremi ve onu izleyen Düzce Depremi sonrası binaların depreme dayanıklı yapılması yasa ve yönetmeliklerle zo- Şahadet Camii runlu hale getirildi. Demek ki önemli olan devletin, hükümetlerin bu işleri kimsenin keyfine bırakmamasıdır. Biz ne yapıyoruz? Bir taraftan yasal bir yapının 9 büyüklüğündeki bir depreme dayanmasını öngörüp inşaatını yer seçiminden başlayarak her aşamasında denetliyor, yönetmelik hükümlerine uyulmadığında da durduruyoruz. Diğer taraftan, yakışıklı olsun diye adını “imar barışı” koyduğumuz uygulamayla projesi, ruhsatı, denetimi olmayan “kaçak” denilen binaları yasallaştırıyoruz… B. Defteri: Gökmenzade Rıfat Efendi’nin yazdıklarına döneceğiz... Bursa ve deprem denildiğinde pek çok faydan ikisi akla ilk gelenler oluyor: Bursa fayı ve Gemlik-İznik fayı. Çünkü tarihte büyük depremler üretmiş faylar bunlar. R. Kaplanoğlu’nun (şüphesiz yalnız değil) önemle üzerinde durduğu bunlardan ikincisi, niçin? Yakın Tehlike Gemlik-İznik Fayında R. Kaplanoğlu: Tarihlerine baktığımızda büyük depremlerin belli aralıklarla tekrarlandığını görüyoruz. Bunlar hiç şaşmaz değil, ama aşağı yukarı (eksi-artı 10, 20, 30 yıl diyelim) şaşmaz durumdalar. Deprem bilimciler de buna dayanarak bu yüzyıl içinde Türkiye coğrafyasının 10 büyük depreme gebe olduğunu söylüyor. Bunların ilk sırasında da Gemlik-İznik fayı bulunuyor. Beklenen depremin büyüklüğü ise 7.8; yani müthiş! Bunu izleyen olası ilk üç büyük depremden

Bursa Defteri

ikincisi yine Bursa’da, Mudanya-Manyas fayı üzerinde bekleniyor, olası büyüklüğü 7.5… Gölcük odaklı 1999 Depremi’nin büyüklüğünün de 7.5 olduğunu hatırlarsak, Mudanya-Manyas fayında beklenen depremin yıkma gizilgücünün ne olabileceği somutluk kazanabilir gözümüzde. Bursa’yı yakından ilgilendiren diğer ikisi de şöyle: Kuzey Marmara-İstanbul-Tekirdağ, olası büyüklük 6.3 - 6.7 ve 7.2; Kocaeli-Adapazarı-Düzce-Bolu, olası büyüklük: 7.4 Bunları, Ahmet Övgün Ercan’ın İzmir Depremi sonrasındaki bir açıklamasından aldım. Yani Gemlik-İznik fayı gerçekten çok önemli, tarihi konusundaki bilgiler de deprem bilimcilerin varsayımları da burada büyük bir depremi beklemek gerektiğini ortaya koyuyor. Bursa Defteri’nin geçen sayısındaki açıkoturumda Gemlik, yıllar değil gün geçmeden taşınmalı demiştim. Çünkü Gemlik, bu fayda Bursa’nın yumuşak karnıdır. Çünkü bataklık, sazlık bir alanda, Bayraklı’dan farksız bir ovada kurulu… Son yıllarda, yamaçlara doğru bir çekilme olduysa da eski merkezde hâlâ büyük bir nüfus var. B. Defteri: Rıfat Efendi’nin yazdıklarına dönersek, Bursa ve yakın çevresinden söz edildi, ilçelerden söz edilmedi şu ana kadar. Olağanüstü durumlar olarak neler var başka? Örneğin bir cümlede “arzın birden yükseldiğinden” söz ediyordu. Pamuciyan’ın bir köyün yükselen toz bulutu içinde toprağa gömüldüğünü anlattığı dehşet verici gözlemini getiriyor akla, bunu dinlerken…

- 150 -

Kış 2021

1855 Bursa Depremi Üzerine Raif Kaplanoğlu ile Söyleşi

Kayalar Yuvarlandı, Yer Yarıldı R. Kaplanoğlu: Uludağ’dan şehre kayaların düştüğünü, yerlerin yarıldığını, Kükürtlü hamamı yanındaki Hatice Sultan türbesi civarı ile Bademli Bahçe’nin üst tarafında ve Kara Mustafa Hamamı civarında yol üstünde yerden sıcak su kaynadığını yazıyor. Bu sıcak sular 5-10 gün kaynadıktan sonra, sona ermiş… Mustafakemalpaşa ve Karacabey tarafında da çok sayıda ev ve cami yıkılmış, birçok kişi ölmüş… Ancak Mudanya, Gemlik ve Orhangazi’de fazla tahribat olmamış… Karacabey ve Mustafakemalpaşa ile ilgili

Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden ulaştığım bir belge var. Bu iki ilçedeki hadiseler tek tek sayılıyor orada. Onu, bu söyleşinin eki olarak yayımlamak yerinde olur. Ayrı, ama birbirini tamamlayan belgeler… Bursa depremi ve öncesinde Bursa’da yaşanan tüm depremleri kaydeden İşaretnüma adlı kitabın, Bursa’nın olası depremleri için uzmanlara önemli bir yol gösterici olacağını düşünüyoruz. Deprem bilimciler ve bu kenti yönetenler bu bilgilerden yararlanmalıdır… B. Defteri: Teşekkür ederiz bu bilgiler ve belgeler için…

Karacabey, Mustafakemalpaşa ve 1855 Depremi Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bu bilgileri teyit eden bir belgede, sadece Karacabey ve Mustafakemalpaşa bölgesinde yıkılan kasaba ve köylere ilişkin bir defter. (BOA. EV. d.15614) “Hüdavendigâr Sancağı’nda kain ma’a Sincan Mihaliç kazasında 1271 senesi mah-i cemazilahir 11. (1 Mart 1855) çarşamba günü saat 9.15 geçerken vuku’ bulan haraket-i arzdan nefs-i kasaba-i mezbur ve karyesinden hadem olan haneler ile sair vukuatı mübeyyin tanzim olunan varakadır.” Abdullahpaşa Mahallesi; 11 ev yıkılmış, Abdullah Paşa Camii yarısı yıkılmıştır. Tavşanlı Mahallesi; 7 ev yıkılmış, mahallenin sakinlerinden Semerci Hasan’ın oğlu Ahmed, Kara Hasan oğlu Süleyman’ın eşi ölmüş. Runguşpaşa Mahallesi; 5 ev yıkılmış, Mahalledeki Nasrullahpaşa ve Runguşpaşa adlı camiler yarısı ve minaresi tümüyle yıkılmıştır. Debbağlar Mahalle; 7 ev yıkılmış, 5 kişi ölmüş, bir kişi yaralanmış. Mahalle sakinlerinden sığırtmaç Kör Ali, zaptiye nazırı Deli Mehmed’in kızı, İncecikoğlu Mehmed Ağa’nın eşi ve oğlu Süleyman, Karaağaçlıoğlu Ali ölmüştür. Baklacıoğlu Süleyman’ın kayınvalidesi yaralanmıştır.

Bursa Defteri

Garipçi Mahallesi; 9 ev yıkılmış. Mahalledeki Hüdavendigâr Gazi Camisi minaresiyle beraber yıkılmıştır. Yenice Mahallesi; 8 ev yıkılmış, Mahalledeki Balaban Subaşı Camisi minaresiyle yanında bulunan okul yıkılmıştır. Mahalledeki İğdelioğlu Mescidi’nin sayalık ve bahçe duvarları yıkılmış, minaresi tahrip olmuş. İmaret Mahallesi; Mahalledeki İmaret Camisi’ndeki Karaca Paşa Türbesi’nin kubbesi ile caminin kubbesi yıkılmıştır. Mahallede Çelebi Camisi minaresi tümüyle yıkılmıştır. Bozinoğlu Mahallesi, (Rum Mahallesi); 6 ev yıkılmış. Piraboğlu Mahallesi (Rum Mahallesi); 8 ev yıkılmış. Sisamoğlu Mahallesi (Rum Mahallesi); 5 ev yıkılmış. Çakaloğlu Mahallesi (Rum Mahallesi); 12 ev yıkılmış. Mahall...


Similar Free PDFs