Bursa Ticaret Borsası PDF

Title Bursa Ticaret Borsası
Author Raif Kaplanoğlu
Pages 203
File Size 14.9 MB
File Type PDF
Total Downloads 8
Total Views 202

Summary

3 90. Yılında Bursa Ticaret Borsası Raif Kaplanoğlu Avrasya Etnografya Vakfı Yayınları 4 Kitabın adı: 90. Yılında Bursa Ticaret Borsası Yazar: Raif Kaplanoğlu Basım tarih ve yeri: İstanbul 2016 Grafik tasarım: Ozan Kaplanoğlu Düzelti: Ekrem Hayri Peker Matbaa: Gökçağ Matbaası, Camikebir Mahallesi Ka...


Description

3

90. Yılında

Bursa Ticaret Borsası

Raif Kaplanoğlu

Avrasya Etnografya Vakfı Yayınları

4

Kitabın adı: 90. Yılında Bursa Ticaret Borsası Yazar: Raif Kaplanoğlu Basım tarih ve yeri: İstanbul 2016 Grafik tasarım: Ozan Kaplanoğlu Düzelti: Ekrem Hayri Peker Matbaa: Gökçağ Matbaası, Camikebir Mahallesi Kayyumhafız Caddesi, Orhangazi Bursa Her hakkı saklı ve yazarına aittir. İzinsiz kısmen de olsa dijital yada yayın olarak kullanılamaz.

ISBN: 978-975-6738-30-6

7

Önsöz Bu kitap, 2013 yılında Bursa Ticaret Borsası’nın talebi üzerine, Borsa’nın kuruluşunun 90. yılında yayınlanmak üzere hazırlanmıştır. Yapılan araştırma sonunda hazırlanan kitabımızın Borsa tarafından basımı gecikmesi nedeniyle Avrasya Etnografya Vakfı tarafından basılmıştır. Daha önce Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın kurumsal kimliğine ilişkin bir kitap yayınlamıştık. Bu nedenle BTSO arşivinden oldukça yararlanılmıştır. Araştırma kaynakları içinde, dönemin gazeteleri ile Bursa Kent (Belediye) Arşivi önemli bir yer tutmaktadır. Cumhuriyet Arşivi’nde de, Bursa Ticaret Borsası’na dair önemli belgeler bulunmuştur. Kitabımızı, özel arşivimizde bulunan ve ilk defa yayınladığımız Bursa’nın ticaret yaşamına dair çok sayıda fotoğrafla renklendirmeye çalıştık. Kitabımızın hem hazırlanmasında, hem de grafik tasarımlarına katkıda bulunan oğlum Ozan’a çok teşekkür ederim. Raif Kaplanoğlu

9

İçindekiler A-Giriş 1. Osmanlı’dan Günümüze Bursa’da Tarımsal-Hayvansal Üretim ve Ticaret 2. Osmanlı Döneminde Ürünlerin Pazarlaması ve Narh (fiyat sınırlaması) Sistemi 3. Osmanlı Döneminde Bursa’da Piyasa Ekonomisi 3.a. Muhtesip ve Mültezim Yönetiminde Gerçekleşen Piyasa Koşulları 3.b. Düyûn-i Umumiyye Yönetiminde Gerçekleşen Piyasa Koşulları 3.c. Belediye Yönetiminde Gerçekleşen Piyasa 4. Osmanlı Döneminde, Borsa İşlevi Gören Kişi ve Kurumlar 4.a. Hamcılar 4.b.Dellallar 4.c.Kantarcılar 4.d.Dellallar Loncası 5. Dünya Savaşı Döneminde Uygulanan Milli İktisat ve Bursa’da Tahıl Satışları B- Bursa Ticaret Borsası’nın Kuruluşu ve Gelişimi 1. Ticaret Meclisleri ile Ticaret Cemiyetlerin Kurulması 2.Osmanlı Devleti’nde İlk Ticaret Borsalarının Kuruluşu 3.Bursa Ticaret Odası’nın Kuruluşu 4. Bursa Ticaret Borsası’nın Kuruluşu 4.a. Zahire Borsası’nın Kuruluşu 4.b. 1925 Yılı Düzenlemesi ve Zahire Borsası’nın BTSO’ya Denetimine Geçmesi 4.c. Tütün Borsası’nın Kuruluş Girişimi 4.d. Koza Borsası’nın Kuruluşu 4.e. Zahire ve Koza Borsası’nın Birleşmesi 5. 1943 Yılı Düzenlemesi ve Borsa’nın Bağımsız Ol-

10

ması 6. 1950 Yılı Düzenlemeleri 7. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 8. Borsa’nın Altın Yılları 9.Borsa’yı Kapatma Girişimleri 10. 27 Mayıs 1960 İhtilali’nde Ticaret Borsası 11.İlçe Ticaret Borsaları C- Bursa Ticaret Borsası’nın Kurumsal Yapısı 1. Borsa’nın Yasal Dayanakları (Yasa, Tüzük ve Yönetmelikler) 2. Bursa Ticaret Borsası’nın Piyasaya Etkisi 3. Bursa Ticaret Borsası’nın Kurumsal Yapısı 3.a. Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu 3.b. Bursa Ticaret Borsası Meclisi 3.c. Borsa Komiseri ve Borsa Çalışanları 4. Borsa’nın Mali Yapısı 5. Bursa Ticaret Borsası Binaları 5.a.Yeni Tahal Hanı ve Zahire Borsası Binası 5.b.Koza Hanı’nındaki Koza Borsası Binası 5.c. Et Borsası Binası (Et-Ba) 5.d. Yeni Ticaret Borsası Binası 6. Bursa Ticaret Borsası Üyeleri D. Bursa Ticaret Borsası’nda Muamele Gören Ürünler, Kotasyon ve Ko miteler 1.Koza ve İpek Borsası 1.a.Bursa’da Kozacılık Tarihi 1.b.Kozacılığın Tükenişi 1.c. Koza Bayramı 1.d. Kozacılık Kültürü 2. Hububat ve Bakliyat Borsası 2.a.Galle Hanı 2.b.Kapan Hanı 2.c.Yeni Tahal Hanı (Zahire Borsası)

11

2.d. Hayvan Yemleri 3.Canlı Hayvan ve Et Borsası 3.a.Canlı Hayvan Satışı 3.b.Et Borsası 4.Dabbağhaneler/Tabaklar ve Dericilik 5.Yün ve Yapağı 6.Un ve Ekmek Ürünleri 7.Zeytin ve Zeytinyağı 9.Meyvecilik 10. Bakkallar D- Bursa Ticaret Borsası Projeleri 1. Kozacılık ve İpekçiliğin Geliştirilmesi 2.Dutçuluğun Geliştirilmesi 3.Koza ve İpekçilikte Standardın Getirilmesi 4. Ameli/Uygulamalı Ticaret Okulu 5.1927 yılında Borsa’nın Proje ve hedefleri 6. 2013 yılında Borsa’nın Proje ve Hedefleri Sonuç Kaynakça

12

13

GİRİŞ

14

A-Giriş ”Mükemmel şekilde örgütlenmiş bir pazar” olarak basit biçimde tanımlanan “borsa”; devlet tarafından verilen izinle kurulan, devlet kontrolü altında, ticari ilişkileri kolaylaştırılmasını amaçlayan organize edilmiş bir piyasadır. Borsa, arz ve talebin belirli zaman ve mekanda karşılaşma olanağı sağlayan, alış-verişin daha büyük ölçüde yapılmasını mümkün kılan, fiyatın daha genel ve daha normal oluşmasını gerçekleştiren bir kurumdur. “Borsa” kelimesiyle ilgili bazı etimolojik analizlerde sözcüğün Yunanca kökenli olduğu ve “deri” anlamına geldiği ya da Fransızcada “kese” anlamına gelen “bourse” sözcüğünden geldiği söylenmektedir (Nişanyan; Anonim, 2009a). Diğer bir iddiaya göre; Belçika’nın kıyı şehirlerinden Burgge’deki Van Der Burse adlı tacirden geldiği savunulmaktadır. Gemiciler ve tacirler, işlerini görüşmek üzere Van Der Burse adındaki bu tacirin hanı önünde buluşmayı, o devirde gelenekselleştirmişler. Bu asilzadenin hanı önünde toplanan tüccarlar, gemiler limana gelmeden getirecekleri emtiayı aralarında alıp-satmayı, bazı kurallar içinde uygulanmasını adet edinmişler. İşte bu isminden ilham alınarak ‘borsa’ adı verilmiş. Roma ve Finike yazıtlarına göre M.Ö. 1200–1500’lü yıllarda kurulan panayırların primitif borsalar olarak nitelendirilebildiği gibi, M.Ö. 5. yüzyılda Roma İmparatorluğu sınırları içerisinde, imparator Bosarium’un adını taşıyan forum bünyesindeki tüccar, toptancı ve aracıların ticaret yapmak amacıyla bir araya geldikleri “Collegium Marcatorum” isimli kuruluşun, borsaların ilk temelleri olarak kabul edilebileceğine dair tespitler vardır. Yine Kütahya/Çavdarhisar sınırları içerisinde bulunan ve günümüzden yaklaşık 1750 yıl önce yapılmış gıda pazarı “macellum” olarak kullanılan Aizanoi Binası’nın da dünyadaki ilk borsa binalarından biri olma özelliği taşıdığı öne sürülmektedir. Nitekim

15

Aizanoi Binası’nda hem borsa işlemleri yapılmış, hem Roma İmparatoru Dioeletianus’un enflasyonla mücadele amacıyla hazırladığı mal satış bedelleri, taş bloklar üzerinde duyurulmuştu. Bu fiyatlar, ilk borsa endeksi sayılabilecek belge niteliğindedir. Aizanoi, bu haliyle dünyadaki ilk borsa binalarından biri olma özelliğini taşımaktadır. Ancak modern anlamdaki ilk borsacılıktan 13. yüzyıldan sonra sözedebiliriz. Dünya’da borsa adı ile anılan ilk örgütler, esham ve tahvilat borsaları olup ilki 1487 yılında Anvers Borsası, 1530 Lyon Borsası, 1549’da Toulouse Borsası idi. Daha sonraları ticaret borsaları ile tek maddeyi konu alan emtia borsaları (NewYork, Liverpool Pamuk, Londra Üzüm Borsaları gibi) kurulmuştu (İpekçioğlu, 2007: 8).

1. Osmanlı’dan Günümüze Bursa’da Tarımsal/Hayvansal Üretim ve Ticaret

Tevfik Güran’e göre Hüdavendigâr vilayetinde ekilen arazi, 7.700 km2 olup toplam arazinin ancak yüzde 10,27 idi (Güran, 1998: 65). Ayrıca vilayet arazilerinin yüzde 45,7’i tahıl, 2,7’i baklagil, 3,6’sı sanayi bitkisi, 23’ü bağ-bahçeydi. Ekilen toprakların ise yüzde 80’i tahıl, yüzde 4,2’si sanayi bitkisi, yüzde 12’ü bağ idi (Güran, 1998: 77-78). 1906 yılında ise Bursa sancağında 10.200.800 dönüm arazi vardı. Bunların 4.986.700 dönümü tarla, 523.000 dönümü bağ ve bahçelik, 72.500 dönümü çayır ve bahçelik, 4.667.900 dönümü meraydı (1324 Salnamesi, s.219). 1900’lü yılların başında Bursa’da yaygın olarak yapılan tarım, diğer bölgelerden farklılık gösterirdi. Bursa’da tahılın dışında yaygın olarak yağlık ve sofralık zeytin üretimi, bağcılık, dut ekimi, sebzecilik, haşhaş, tütün ve gülcülük yapılmaktaydı. 19. yüzyılda Mari de Launay; Gemlik ve Mudanya’da tahminen 400 bin zeytin ağacı bulunduğunu yazar: “Bursa’dan yıllık 50-100 kıyyeye ürün elde edilip toplam olarak yıllık 36 milyon kg zeytin üretilmekteydi. Yıllık ürünün ya-

16

rısı yağ olarak dışarıya satılır, yarısı da tuzlanırdı.” Launay’a göre, 50 kg zeytinden 6 kg yağ üretildiğine göre Bursa’da yıllık 7.200.000 kg yağ üretildiğini tahmin etmekteydi (Kaplanoğlu/Günaydın 2000: 152 vd). 1907 yılında Gemlik’ten her yıl 3 milyon kile tuzlu zeytin Rusya, Romanya, Bulgaristan ve İstanbul’a satılmaktaydı (1324 Salnamesi, s. 291). Bursa’da ekilen buğday-arpanın yanında pirinci de çok önemliydi. Ancak kente yakın yerlerde ekilmesi bazı sorunlar yarattığı için azalmıştı. Kentten uzak alanlarda pirinç ekiminin başlamasıyla eski önemine kavuşmuştu. Yıllık pirinç üretimi bir milyon kıyyeye, yani 1.250.000 kg’a yaklaşmıştı. 1906 yılında Bursa Sancağı’nda; buğday 950.000, arpa 810.000, çavdar 70.000, mısır 98.000 hektalitre üretim yapılmıştı. Yaş üzüm 16.750 ton, kuru üzüm 1.000 ton, şarap 6.500 ton, zeytinyağı 2.400 ton, tütün 500 ton, pamuk 450 ton, susam 133 ton ekilmişti. Tirilye ve İznik üzümleri de çok eski devirlerden bu yana ünlüydü. Gemlik-Bursa arasında 400 bin zeytin ağacı bulunup her birinin 70 kıyye zeytin danesi vererek, bunlardan yıllık 38.488.500 kg zeytin danesi ve zeytinyağı üretimi yapılmaktaydı. Osmanlı Klasik Dönemi’nde her koyundan dört krş vergi alındığına göre, Hüdavendigâr ilinde tahminen 4.720.308 baş koyun bulunduğu ve 1.006.223 baş koyunun da, Bursa Sancağı’nda olduğu tahmin edilmekteydi. Her hayvandan yıllık 2-5 kg ham yapağı alındığına göre, birbiri üzerine ortalama toplam olarak 14.160.925 kg yapağı üretilmekteydi. Bunun da 3.018.670 kg’ı Bursa Sancağı’nda üretilmekteydi. Karacabey Harası, o dönemde yoğun bir biçimde merinos koyunları yetiştirilmekteydi. Hatta Tanzimat Döneminde 15.000 merinos koyunu yerleştirilip çoğaltılmış, daha sonra da köylüye dağıtılmıştı. Ohannes ve Bogas adlı Ermeniler, Saray’dan aldıkları ayrıcalıklarla Bursa’da koyun çiftliğinin düzenlemesini yapmıştı (Önsoy 1988: 53, 55). Her koyundan 2 para ağnam/koyun vergisi alınmaktaydı.

17

1829 yılında 27 bin koyun, 1830 yılında ise 37.200 merinos koyunu getirilmişti. 1927 yılında Bursa ve ilçelerinde toplam 143.675 sığır, 228.983 koyun ve 176.536 baş keçi üretilmekteydi. 1932 yılında ise 10.101 ton süt, 265 ton yağ, 176 ton krema/kaymak ve 1.015 ton peynir üretilmişti. Bursa’da pamuk ekiminin de yapıldığı anlaşılmaktadır. 1863 yılındaki Takvim-i Vaka-i Gazetesi’ne göre Mısır’dan getirilen iyi kalite pamuk tohumlarından 3 bin okkası Bursa’ya verilmiş, 1866 yılında da Türkiye’ye getirilen 95 bin kg Amerikan pamuk tohumunun 10 bin kg’ı Bursa’ya verilmişti. Görüldüğü gibi Bursa’da ciddi bir pamuk ekiminin yapıldığına işaret etmektedir (Ziraat Tarihi, 1938: 131, 135). Ancak pamuk üretimi Bursa’da giderek azalmış, 1938 yılında sadece 3 ton pamuk üretilmişti. 1913 yılındaki istatistiki verilere göre tüm vilayette 26.000 kg pirinç, 55.700 kg darı, 44.500 kg çavdar, 7.839.246 kıyye soğan, 76.300 kıyye pamuk, 11.898 kıyye afyon ve 1.858.231 kıyye tütün üretilmişti (İstatistik-i Ziraiye 1330: 14). Hüdavendigâr ve çevresinde 4.484 büyük ölçekte, 11.882 orta ölçekte olmak üzere 16.366 çalışan kuruluş vardı. Bu kuruluşlarda da toplam 288 milyon kuruşluk üretim yapılmaktaydı. 19. yüzyılda Bursa’da çiftçinin iyi durumda olduğunu söylemek zordur. Güran’ın ifadesine göre, 1863 yılında Bursa’daki çok sayıda çiftçi tefeciye borçluydu (Güran 1998: 136). Cumhuriyet döneminde aşarın kaldırıması ve köylüye yapılan yatırımlarla üretim artmıştı. 1924 yılında: 1.476.529 kg (1.282.615 lira) manifaktüre, 3.548.682 kg (1.782.503 lira) bakkaliye, 3.096.363 kg (792.984 lira) hırdavat, 568.851 kg (207.550 lira) aktariye, 1.226.042 kg (465.964 lira) benzin-mazot, 1.769.500 kg (759.498 lira) maden kömürü, 1.654.271 kg (259.472 lira) tahıl, 1.601.279 kg (319.379 lira) un olmak üzere toplam olarak 6.885.221 liralık Bursa’ya ithalat yapılmıştı. Aynı yıl içinde

18

ilden yapılan ihracat ise şöyledir: Tuzlu zeytin 1.111.768 kg (171.701 lira), zeytinyağı 184.203 kg (69.693 lira), meyve 7.577.048 kg (124.409 lira), kestane 1.249.301 kg (204.698 lira), yaprak tütün 2.315.886 kg (1.018.677 lira), ipek-koza 1.210.358 kg (1.435.782 lira), ipekli mensucat 138.513 kg (362.618 lira), yün, yapağı 174.383 kg (499.887 lira) olmak üzere toplam 4.872.317 liraydı (Bursa Coğrafisi 1927: 222). Bursa’da aynı yıllarda 21 yağ ve peynir imalathanesi vardı. 1926 yılında Bursa’da 15 bin kg yağ, 12 bin kg beyaz peynir ve kaşar üretilip 40 bin lira gelir sağlanmaktaydı (Bursa Coğrafisi, 1927: 221). 1923 yılında, Bursa tarım ürünleri içinde en çok zeytin, kestane, şeftali, üzüm, soğan, tereyağı, kaşar peyniri, beyaz peynir, lor, yoğurt, pekmez, sirke, gül yağı-suyu, susam yağı, bal mumu, zeytinyağı gibi ürünler üretilmekteydi (1923 Sergisi 1339: 93; Bursa Coğrafisi 1927: s.210). 1927 yılında Bursa’nın en önemli tarım ürünlerinin yıllara göre seyri şöyledir: Ürün

1920 yılı(bin) 1921 yılı(bin) 1922 yılı(bin)

1926 yılı(bin)

Üzüm Zeytin Tütün Pamuk

6.090 kıyye 4.860 kıyye 17.600 “ 14.758 “ 1.235 “ 3.525 “ 5,3 “ 7“

5.537 kıyye 4.484 “ 6.411 “ 7.760 “

3.250 kıyye 6.091 “ 5.057 “ -“

Cumhuriyet devrinde zeytindeki gerilemeye karşın tütün üretiminde rekor bir üretim patlaması görülür. 1926 yılında 55.000 dönümde 3.837.763 kg tütün ekilmişti. 1923 yılında 1.230.038 kg tütün üretilirken, 1924 yılında bu rakam 3.525.885 kg’a çıkmıştı. Özellikle Drama ve İskeçe göçmenlerinin tütünleri çok ünlüydü (Bursa Coğrafisi 1927: 208). 1926 yılında Bursa’da üretilen 2.500.000 kg tütünün neredeyse tümü ihraç edilmekteydi. 1926 yılında Bursa’da 28.093 ton buğday, 13.204 ton arpa, 17.158 ton mısır, 1.000 ton patates, 1.459 ton fasulye, 5.100 ton soğan, 2.500 ton pirinç, 3.500 ton tütün, 684 ton koza, 40.000 ton zeytin, 280 ton üzüm, 6.000 ton kestane, 3.000 ton ayva, 1.000 ton şeftali üretilmişti. Kent dışına satılan ürünlerin başlıcası ise şunlardı: 3.120 ton buğday, 1.880 Bezci loncası, resmi geçit töreninde

19

ton arpa, 7.200 ton mısır, 250 ton patates, 850 ton fasulye, 4.500 ton soğan, 2.366 ton tütün, 231 ton koza, 68 ton ipek olmak üzere 300 ton koza, 7.556 ton zeytin, yaklaşık 3 ton üzüm, 1.253 ton kestane, 2.000 ton ayva, 200 ton şeftali üretilmişti (Vilayetlerimiz 1927: 523). Ayrıca 280 ton üzüm, 40.000 ton zeytin, 684 ton koza, 1.000 ton şeftali üretimi yapılmaktaydı (Cemal Nadir 1926: 3). Karacabey ve M.Kemalpaşa köylerinde sebze, patates, soğan ve ayçiçeği gibi birkaç kalem ürünün üretimi yaygın olarak yapılmaktaydı. Cumhuriyetin ilk yıllarında, Kızık köyleriyle, dağ eteği köylerinin en önemli geçimi kestaneydi. Ova köylerinde ise şeftali ekimi yaygındı. 1929 yılında 14 bin dönüm haşhaş ekilmişti. 1934 yılında ise; 31.090 ton arpa, 49.207 ton buğday, 6.730 ton çavdar, 420 ton darı, 1.381 ton mahlut, 1.954 ton mısır, 22.229 ton pirinç, 2.103 ton yulaf, 16.024 ton bakla, 9.103 ton börülce, 166 ton burçak, 6.512 ton bezelye, 27 ton fasulya, 1.082 ton fiğ, 1.082 ton mercimek, 1.231 ton nohut, 75 ton anason, 2.018 ton patates, 207 ton keten, 14.341 ton soğan, 1.254 ton susam, 11 ton afyon, 1.980 ton da tütün üretilmişti. Cumhuriyetin ilk yıllarında 326.460 hektar orman olup bunun 65.827 hektarı baltalıktı. Bugün Bursa sınırları içindeki devlet ormanlarından resmi ruhsata bağlı olarak 101.318 metrekare kerestelik ve 225.664 kantar odun ve kömürlük ağaç kesilmişti. 2012 yılında Bursa’da tarım ürünleri üretim miktarları Ürün adı Ekilen alan(dekar) Üretim(ton) Mısır (Silajlık) 182.771 893.440 Buğday (Diğer) 800.627 214.039 Yonca (Yeşil ot) 96.057 166.480 Mısır (Dane) 122.836 104.859 Fiğ (Yeşil ot) 86.660 59.041 Patates (Diğer) 23.547 42.329 Ayçiçeği (Yağlık) 103.681 20.711 Ayçiçeği (Çerezlik) 40.490 8.437 Çeltik 25.500 17.015 Kazzazları loncası, resmi geçit töreninde

1869 yılı Bursa koza piyasası ilanı

20

Borsa ajanlığı konusunda alınan bir karar

Ticaret odaları ve borsaları tarihine ilişkin ilk eserlerden biri

Arpa (Diğer) 104.586 Ürün adı Ekilen alan(dekar) Fasulye (Kuru) 14.958 Nohut 17.015 Yulaf (Yeşil ot) 24.328 Yem Şalgamı 2.801 Sorgum (Yeşil ot) 1.415 Yulaf (Dane) 27.066 Hayvan Pancarı 1.389 Mısır (Hasıl) 5.027 Bakla (Yemeklik) 5.353 Çavdar 11.940 Tritikale (Dane) 7.300 Fiğ (Dane) 7.665 Bakla (Hayvan yemi) 1.207 Bezelye 2.553 Tritikale (Yeşil ot) 2.154 Korunga (Yeşil ot) 3.252 Tütün 854 Buğday (Durum) 4.726 Burçak (Yesil ot) 1.068 Mercimek (Yeşil) 550 Kolza (Kanola) 400 Susam 341 Mercimek (Kırmızı) 360 Pamuk (Kütlü) 200 Pamuk (Lif) 200 Pamuk Tohumu (Çiğit) 200 Toplam 1.748.134 (Kaynak: Tüik, 2012)

23.917 Üretim(ton) 2.399 2.473 11.814 8.749 5.355 6.069 4.105 11.987 1.231 2.858 2.235 1.168 400 618 1.326 3.110 68 1.107 352 73 120 19 35 18 7 11 1.726.883

21

2. Osmanlı Döneminde Ürünlerin Pazarlaması ve Narh (fiyat sınırlaması) Sistemi

Osmanlı Klasik Devirde satılan her tür eşyaya, yerel yöneticilerce narh (fiyat sınırlaması) verilirdi. Hiç kimse bu narhtan fazla fiyattan bir ürün satamazdı. Narh; devlet organları tarafından belli ekonomik ve sosyal amaçları gerçekleştirmek üzere, hem arz-talep şartlarını düzenleme, hem de sonuçları denetim altında tutma eğiliminden kaynakalanmıştı. Böylece devlet, piyasaya ve fiyatlara müdahale etmekteydi. “Narh” veya “nark”, Türkçe bir kelime olup “en yüksek fiyat” anlamına gelmekteydi. Narhın islam hukukuna uygunluğu tartışmalı olup narh koyma işlemi şer’î değil, örfî yani geleneğe bağlı bir uygulamaydı. Geleneksel İslam iktisat düşüncesinde fiyatların serbest piyasa ortamında oluşması ideal olarak kabul edilmişti. Nitekim şeri’ olarak; karşılıklı rıza ve adil fiyat ilkesi de serbest piyasa ortamında olması gereken unsurlardı. Bu sistemdeki fiyat tespitinde, ürünün kalite farkı da dikkate alınmaktaydı. Ancak serbest piyasa ortamında oluşan fiyatlara müdahale edilmemesi gerekmekteydi. Piyasa şartları, fiyatları düşürme eğilimi gösterirse, çoğunluğun uyguladığı fiyat esas alınmalıydı. Böylelikle haksız rekabet önlenmek istenmişti. Narh ve ürün alış-verişi konusunda tarihimizdeki ilk belge, “1502 tarihli Bursa İhtisap Kanunnamesi” idi. Narh konusunda ilk sırayı, temel ihtiyaç maddesi olan ekmek ve sonra et alırdı. Etle ilgili olarak İstanbul’da yazın ilk iki ayı ile sonbaharın son iki ayında fiyatlar aynıydı. Yazın sonu, sonbaharın ilk ayında ucuzluk, kışın ise altı ay en yüksek fiyat görülmekteydi.* Bursa’da da yılda üç kez ete narh verilmekteydi. Ancak İstanbul’a göre fiyatların daha yüksek olduğu dikkat çekmektedir.** Her yıl ilk ve sonbahar aylarında süt ve süt ürünlerine, ilk kuzu kesimi yapılmadan hemen önce ete, mevsimlerine göre sebze ve meyvelere ve Ramazan yaklaştığında da hemen hemen tüm yiyecek mad-

3 Mart 1904 tarihli gazetede koza borsası * “15. Asrın Sonunda Bazı Eşya ve Yiyecek Fiyatlarının Tespit ve Teftişi Hususlarının Tanzim Eden Kanunlar, I: Kanunname-i İhtisab-ı İstanbul El Mahrusa”, Tarih Vesikaları, sayı 5, 1942, s.1-15 ** Ömer Lütfi Barkan, Kanunname-i İhtisab-ı Bursa, Tarih Vesikaları, sayı 7, 1942, s.17

22

delerine narh ile yeni fiyatlar belirlenmekteydi. Örneğin, 1548 yılı Kasım ayında 200 dirhem koyun eti, 250 dirhem keçi eti, 300 dirhem kara sığır, 350 dirhem camız eti, 90 dirhem mumun birer akçeye, bir kıyye kuyruk yağının 3 akçeye satılmasına narh konmuştu (BKS. 51/128). 1572 yılı Mayıs ayında 550 dirhem ekmek, 275 dirhem çörek, 275 dirhem poğaça, 500 dirhem ham yufkanın birer akçeye satılmasına narh verildi. 1583 yılı Eylül ayında 600 dirhem ekmek, 8 kile nohut, 9 kile tarhana, 500 dirhem parmak üzümünün birer akçeye satılması kararlaştırıldı (BKS. 141/74). 1618 yılında bir vukıyye pişmiş koyun eti 20 akçeye, 40 dirhem ciğer kebabı, 20 dirhem sığır eti köftesi, 4 adet koyun eti köftesi, 8 adet sığır eti köftesi birer akçeye, bir vukıyye pişmiş turna balığı 10 akçeye, bir vukıyye pişmiş sazan balığı 12 akçeye ve bir vukıyye sığır eti yahnisinin 8 akçeye satılmasına narh konuldu. Tarım ürünleri değerlendirilirken; cins, tür, çeşitleri ile “turfan” zamanları göz önünde bulundurularak fiyatları sabit tutularak sadece üretim mevsimine göre değiştirilmişti. Alım-satımlarda tüccarlar ile dükkan veya seyyar satıcılar için ayrı kâr hadleri konulmuş ve kâr payı genel olarak yüzde 10 olarak kabul edilmişti. Uygulanacak ticaret kanunları hazırlanırken, halkı...


Similar Free PDFs